Bir sözlüğe ihtiyacım var, tek kelimelik!
Yazar, bölümleri her bir kelimeye özel ayırmış. Her kelime çokça şey anlatıyor. Aslında hepsi tek kapıya çıkıyor. Kelimelere o kadar güzel bakmış ki yazar bir çırpıda ağızdan çıkan, söyledikten sonra tekrar düşünmediğimiz o sözcüklerle neler anlatmış. Kitapta birçok yazardan, şairden, düşünürden alıntı yapılmış bu sayede bizlerin de zihin hazinesi zenginleştirilmiş.
Okurken anlam bulduğum, düşündüğüm en güzel denemelerdendi. 
A. Ali Ural 'ın okuduğum her eserinde aynı hoş tadı alabiliyorum. Bir zaman sonra unutup kitabı tekrar eline almalık bir eser. Zaten insan o tek kelimeyi unuttuğu için kendi küçük meşgalesi içinde "kelime" kendini hatırlatmadan hatırlamalı!
"Bir kelime olmasaydı, hiçbir kelime olmayacaktı. Bir kelimeyi anlayabilsek, bütün kelimeleri anlayabilecektik. Bir kelimeye ihtiyacımız var!"
Kitabı okuduğumda çilek kokulu bir parşömen parçası olmayı diledim, bir dudak izi ve kanlı şakayık taşıyan. Diyardan diyara uçmak, tutan herkesin parmak izini taşımak, tarihe tanık olmak...
Kitabı çok sevdiğim edebiyat öğretmenimin tavsiyesiyle okumaya başlamıştım. Eğer okuyan kişinin kafasının karışık olduğu bir döneme denk gelirse kitaba yazık olur diye düşünüyorum. Bu yüzden ilk okuyuşumda ben de sakin bir zamana ertelemiştim.
Leyla & Mecnun mesnevisi, bir de Fuzuli'nin kaleminden çıkan şekliyle, bizi devirler arası bir yolculuğa çıkarıyor. Bir kitap içinde birbiriyle hiç alakası olmayan kişileri görüyor, 450 yıllık bir tarihe tanıklık ediyoruz. Her şeyi görüyor duyuyor ve olacakları bekliyoruz. Özellikle divan edebiyatı ve kurgulanmış gerçek tarih hakkında bilgi ediniyoruz. Olayların akışına kapılıp gizemleri, gerilimi iliklerimize kadar hissediyoruz. Eğer yorulmadan okur ve olay karmaşasını takip etmeyi başarabilirseniz ne kadar kıymetli bir eser olduğunu anlayacağınızı düşünüyorum.
İskender Pala diliyle, kalemiyle, fikriyle çok sevdiğim bir yazardır. Bu eseri de onun diliyle ilmek ilmek dokunmuş. Kitabın bazı bölümlerinde dilin ağırlaştığını ve detaylı yoğun anlatım yüzünden okumanın zorlaştığını da söylemek isterim. Bu yüzden sakin bir zamanda okumayı kendimce tavsiye ettim.
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk benim kütüphanemdeki en önemli eserlerden biridir. Aşk, gizem, esaret, yurtsuzluk gibi çeşitli durumu işleyen eser okunduktan sonra iz bırakan bir tarihi polisiye.
“Aşkı bilen biri için yedi gerçek sır vardır. Ona sahip olan dünyaya hakim olur “
