Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enis

Enis
@SainteHermineSovalyesi
Yaşından büyük göstermeye çabalayan, dışarıda Razumihin içeride Svidrigaylov olan bir insan evladı. Instagram: enis_von_blucher
Balıkesir
Hamburg, 29 Eylül 2003
41 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Enayilik ve ineklik üzerine master yapmak?!
Buna bir de iyi düşünülmeden, gereksiz yere çok uzun tutulan okul dönemini ekleyin. Sonuç: İnsanı canlı ve dinç tutması gereken bilginin yerini bilgiçlik taslayan bir zihniyet almakta, öğrencilerin beyni çeşitli kitaplardan yapılan sayısız alıntılarla -yıllar, isimler, ölçüler, formüller ve cansız kurallarla- adeta bir çöplüğe dönmektedir. Almanya'da öğrencilerin birçoğu gözlüklüdür, gözleri daha şimdiden bozulmuştur.
Sayfa 119 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Vatan, uğrunda yaşayan varsa vatandır.
Her orduda özel saygı duyulan ve ünü her tarafa yayılmış alaylar vardır, bunlar kahraman askerlerden müteşekkil alaylardır. Hem kendi askerleri hem de diğer bölüklerde hizmet eden askerler bu alayları "ölüm alayı" olarak tanımlamaktadırlar: ölüm topçuları, ölüm süvarileri gibi... Bu isim, kendilerinin gerektiğinde son askere kalana dek savaşıp ölmeye hazır oldukları anlamına gelmektedir. Bunlar gerçek kahramanlardır. Fakat vatan için yaşamak, ülkesinin ve halkının kalkınması için çalışmak da vatan uğruna ölmek kadar büyük ve şerefli bir kahramanlık örneğidir.
Sayfa 110 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Koğuş kalk! Sağa dön! Sola dön! MARŞ İLERİ!
Daha önce "kışla" kelimesi başlı başına bir küfür sayılırdı: — Davranışlarınıza dikkat edin, kışlada değilsiniz. — Kışla gibi kokuyor! — Kışla onu bozmuş. Bugün ise kışla farklı bir yer olabilir ve olmalıdır. Biz kışlayı bir halk okuluna, bir üniversiteye dönüştüreceğiz. Askerler kışlayı hatırlarken kalpleri sevinçle dolacak, insanlar kışladan gururla bahsedecekler: — Kışla onu düzeltti. — Kışla onu yetiştirdi, geliştirdi; çevik, dürüst, çalışkan, kibar ve yardımsever olmasını sağladı.
Sayfa 107 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Finlandiya, namıdiğer klimalı kahvehane.
Adaletsizlik konusunda başöğretmenlerin kim olduğunu biliyor musunuz? Memurlar, yasaların bekçisi olan görevliler, onlar halka yasalara uymamayı öğretiyorlar (!) (İsveçli haysiyetsiz ve eğitimsiz memurların halka hizmet vermemesi, bunun sonucunda da halkta disiplinsizliğin baş gösterdiğinde atıfta bulunulmuş.)
Sayfa 102 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Depoyu fulleyin, Finlandiya'nın yolu çok uzun!
Karanlık köşelerde canlı kandiller yaktım ve daha iyi aydınlatmaları için onlara yağ takviyesi yaptım. (Bu cümle Snelman'ın ücra köşelerde görüştüğü insanları kandillere, onlara gönderdiği mektupları ise yağa benzetmesi sonucu çıkmıştır.)
Sayfa 89 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Finlandiya'da "Entel Feridun"lara yer yok!
Aydın olmak; gösterişli bir kıyafet giyinmek, kolalı bir yaka ya da modaya uygun bir şapkayla dolaşmak değildir. Aydınlar halkın beynidir. Halk bizi eğitimimiz bittikten sonra iyi maaşlı bir işe girerek akşamları lokantalarda oturmak ya da sözde "okuma salonları"nda kağıt ya da domino oynamak için yetiştirmedi. Bu hayatı yaşayanlar aydın değil aydın süprüntüleridir. Aydın olarak sizlerin vazifesi halkın zekasını, vicdanını, irade ve enerjisini uyandırmak ve harekete geçirmektir. Halkın düşünme yeteneğini canlandırmak; işçilere, köylülere ve toplumun alt kesimlerine daha iyi bir hayat kurmak için ne yapmaları gerektiğini öğretmek: sizin göreviniz budur!
Sayfa 88 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır: emek, sömürü, başkaldırı!
Farklı çalışma tarzları mevcuttur. Öküzün, arabayı çeken veya sırtındaki yükü taşıyan atın emeği gibi kaba kuvvete dayalı çalışma biçimiyle bilgi ve eğitime dayalı çalışma tarzı çok farklıdır. Bilgiyle beslenen emek; on, yüz hatta bin kat daha etkilidir. Baskı altında, isteksizce, tıpkı bir köle gibi ve birileri tarafından zorla yaptırılan işler ve bunun için harcanan emek; ağır ve ezici bir emektir. Bir de bunun aksi olan, insanı canlandırarak tıpkı bir kartal gibi kanatlandıran, özgür ve yaratıcı emek var.
Sayfa 75 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Carlyle, elinde balta değil kalemle bir Raskolnikov sanki!
Ona göre halk kitleleri cansız bir balçık yığını olup heykeltraş eli değmediği sürece öyle kalacaktır. Fakat sonunda bir sanatkar, büyük bir şahsiyet ve kahraman -Sezar, Napolyon, Büyük Petro, Sokrates, Hz. Muhammed- ortaya çıkar ve bu balçık yığınını eline alarak ona çeşitli şekiller verir, insanlar ve kitlelerden istediğini yaratır.
Sayfa 58 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Kurunun yanında yaş da yanabilir, Petrov.
Yönetici nasıl olursa olsun -iyi ya da kötü, kahraman ya da zalim- her zaman halkının canından bir candır, onun bir parçası, ruhunun bir yansımasıdır. Halk nasılsa onu yönetenler de öyledir. Bu yüzden de her halkın hak ettiği iktidarlara ve yöneticilere sahip olduğu eskiden beri söylenegelmektedir.
Sayfa 57 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Ne anavatanımız, ne de merhametimiz var.
Biz İsveçli değiliz, Rusyalı da olmak istemiyoruz. O zaman Finlandiyalı olalım!
Sayfa 31 - Koridor Yayıncılık ÖnsözKitabı okudu
Reklam
Sakalının her teline kurban, İkinci Aleksandr!
Serflik döneminden miras kalan kölelik ve esaret hissi bizi ezmektedir. Boğuluyoruz, ruh ve şevkimizi kaybetmiş bir topluluk olarak parmağımızı bile kıpırdatmadan ve risk almadan bir şeyler elde etmeye çalışıyoruz. Yeni bir hayat kurmak istiyorsak bunu çıplak elle yapamayız.
Sayfa 15 - Koridor Yayıncılık ÖnsözKitabı okudu
1923'ten bugüne dünyada süregelmeyen aydınlık.
Aradan bunca zaman geçtikten sonra söz konusu kitabı tekrar gündeme getirmek, müsveddelerini bulmak için yoğun çaba göstermek ve metin üzerine çalışarak yayına hazırlamak hangi ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır? Küçük, fazla bilinmeyen bir Kuzey ülkesini konu alan sade ve hafif duygusal bir eser; günümüzde kimin ilgisini çekebilir, çağdaş okuyucuyu hangi yönüyle etkileyebilir?
Sayfa 6 - Koridor Yayıncılık ÖnsözKitabı okudu
Geri19
147 öğeden 136 ile 147 arasındakiler gösteriliyor.