Eğer ki atom altı dünyayla ilgili okumalar yapmasaydım bu konuya kapı aralayan filmler izlemeseydim. Takip ettiğim şahane sayfalar olmasaydı yani kısacası ben henüz 14-15 yaşlarında olsaydım bu kitap benim için beynimde gönlümde kurmaya çalıştığım dünya görüşüme ışık tutardı. Ben her kitabın her zaman okunacağına fakat doğru zamanda okumanın lezzetinin damakta iz bırakacağına inanıyorum. İyi ki Şeker Portakalı, Çocuk Kalbi,Sunanın Serçelerini çocuk yaşta Yukarı Mahalle, Çalıkuşu gibi kitapları
ergenliğin başlarında dünya klasiklerini 14,15 yaşlarımdayken okumuşum. İyi ki kitaplar tüm zamanlarımın şahidiymiş.
Yaban eğer İnsanlar da o çağlarımda basılsa keyifle okurdum. Okuma serüveninin başında olanlar veya genç çağlarında olanlar için keyifle okunacak bir tavsiye kitap. İyi okumalar…
Sanırım en son ilkokuldayken okuduğum Kemalettin Tuğcu kitaplarında bu kadar aralıksız ve katıksız bir acıya maruz kalmıştım. Safi acıyla örülmüş bir hikaye. Edebi bir gayret yok. Çin edebiyatı böyledir belki de bilemiyorum kıyas yapacak kadar bir çin edebiyatı skalam yok. Kitapta Çin’in kültürüne dair okuduklarım beni çok şaşırttı. Varlık ve yokluk, sefa ve cefa, savaş ve rejimleri bu kadar katıksız ve sade anlatan bir kitabı bir solukta okumak damakta keskin bir nikotin tadı bırakan sigara içmek gibiydi.
En başından kusursuz bir alışkanlık tasarlamaya çalışmak yerine daha tutarlı bir temelde kolay olanı yapın. Optimize etmeden önce standardize etmelisiniz.