İçimde hissettiğim o gençlik aşkım bir anda yaşlanmıştı ve kırış kırış olmuştu. Benim tek ve biriciğim... Tüm inancım yanıp kül olmuştu, tamamen yerle birdi.
Hayat, düşüncelerimi ve planlarımı çiğneyip tükürmüştü.
Lidya.
Bir kalp ağrısıydı adı.
Bana öldüğümü fısıldayan...
"Kutay Harmanlı," diye mırıldandım adımı. Sırtımı onun adının yazılı olduğu kirli duvara yasladım ve bakışlarımı sağımdaki güneş ışığı sızan, camları kırık, ahşap pencerelerime çevirdim. Baktığım şey gün batımı değildi hålbuki, pencerelerimin üzerindeki duvarda asılan kancaya takılı o urgandı.
Usul usul eğdim başımı. "Bir şizofreni hastası... Odasındaki daktiloyla kendi hikâyesinin sonunu kendisi yazdı."
"Eğer yapmasaydım hiçbir zaman pes etmeyecekti. Biliyorum, o benden vazgeçmezdi. Vazgeçmeyecekti."
"Senden vazgeçmesini istedin."
"Yaşamasını istedim."