Savaş Aşçı

O yorulmak bilmez hayalgücünün de bir gün yorulacağını, sürekli gerilim içinde olmaktan bitap düşeceğini hissedersin, çünkü büyümekte ve eski ideallerini geride bırakmaktasındır; o idealler de parçalanıp toza toprağa karışır; eğer başka bir yaşamın yoksa yenisini yine bu parçalardan inşa etmek gerekir. Ama tam da o sırada ruhun başka bir şey ister, emreder! Ama hayalperest, küle dönmüş eski hayallerinden onu tekrar harlayacak, donmuş yüreğini yepyeni bir ateşle yeniden tutuşturacak hiç değilse ufak bir kıvılcım bulmak için közleri beyhude didikler durur; tek isteği, eskiden onu sevindiren, can veren, onun kanını kaynatan, gözlerinden yaşları söküp alan ve ihtişamıyla onu aldatan ne varsa yeniden ortaya çıkarabilmektir.
Sayfa 28 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Yüreğim konuşurken ben susmayı beceremem
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Gökyüzü öyle yıldızlı, öyle berraktı ki, onu gören kendine sormadan edemezdi; Nasıl oluyor da böyle bir göğün altında türlü türlü suratsız, kaprisli insan yaşayabiliyor.
Sayfa 3 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
... sevmek, insanoğlunu sevmek istiyorum. Ama engel oluyorlar, vermiyorlar bana.
Sayfa 260 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bunu görünce yüreğim sızlıyor albay. Gördüklerimi söylemeden yapabilir miyim hiç? Yoksulum, validenizin yanında sığınıyorum. Belki başkaları size yaltaklandığım için susuyorum sanacaklar. Oysa hiçbir süt kuzusunun beni dalkavuğunuz yerine koymasına tahammül edemem. Belki demin, buraya girdiğim zaman, içtenliğimden ileri gelen açık sözlülüğümle biraz ileri gittim; hatta işi kabalığa kadar vardırmak zorunda kaldım. Ama beni bu duruma sokan siz oldunuz. Bana karşı pek fazla kibirlisiniz albay. Dışarıdan görenler beni köleniz, dalkavuğunuz sanacaklar. Tanımadığım şahıslara karşı beni küçültmekten zevk alıyorsunuz, halbuki sizin akrabanızım ben, duydunuz mu? Her bakımdan akrabanızım. Hatta belki sizde oturmakla lütfunuzdan faydalanmıyor, tersine ben size lütufta bulunuyorum. Beni küçültmeye çalışıyorlar; şu halde ben kendimi övmek zorundayım, bu gayet tabii hakkım... Buna karşı susamam, hem de derhal itiraz etmem gerekiyor. Bunun için kısaca ve açıkça söyleyeyim ki, siz müthiş kıskanç bir adamsınız. Mesela, bir kimse arkadaşça konuşmaya, kendi de farkında olmadan bilgisini, okumuşluğunu, ince zevkini ortaya koymaya başladı mı çekemiyor, dayanamıyorsunuz. "Dur, ben de bilgimle ince zevkimi göstereyim!..." diye hemen ortaya çıkıyorsunuz. Halbuki zevk namına neniz var? Kusuruma bakmayın albay, ama zarafete, sığırın etten anladığı kadar yabancısınız. Sözlerimin sert, kaba düştüğünü biliyorum. Bununla beraber hiç olmazsa, açık ve doğrudur. Böyle bir sözü dalkavuklarınızdan duyamazsınız albay. Bu bölüm bana Yeraltından Notlar kitabını anımsattı.
Sayfa 119 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyasına küskün bir adam!
Sayfa 81 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Onun gölgesinde boy veren gül olacağıma, çalılıkta biten ısırgan olayım. Riyakarlıkla sevgi dileneceğime herkes beni hor görsün. Bu mizacıma daha çok uyar. Şunu bunu pohpohlayan efendiden bir adam olduğum söylenemez ama açıksözlü bir bıçkın olduğum su götürmez. Bana ne kadar güvenildiği ağzıma taktıkları ağızlıktan, ne kadar özgürlük tanındığı ayağıma vurdukları prangadan belli. Kafesimde şakımaya hiç niyetim yok. Dişli olsam ısırırdım, özgür olsam gönlümün dilediğini yapardım. Ama şu ara ilişme bana, sakın beni değiştirmeye kalkma.
Sayfa 17 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her oluş ve eylemin birbirini etkilediği bir dünyada kimsenin farkında olmadığı küçük hareketler göz ardı edilemezdi.
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Fiziksel zayıflığın tartışma götürür bir yanı yoktu. Yaban doğada hayatta kalabilen hayvanların fiziksel üstünlükleri yadsınamazdı. Ancak asıl şaşırtıcı olan, insan beyninin zayıflığıydı. Dünyanın tutsağı olmaktan asla vazgeçmeyen beynimizin nafile arzuların etkisi altında bir o yana bir bu yana savrulan biçimsiz bir et parçasına dönüşmesine engel olmak için bir şeyler yapılması gerekiyordu. Ona biçim vermeli, her türlü içgüdüsel yükten kurtararak hafifletici meselelere yönlendirmeliydik. Her insan bir zanaatkar olarak nitelendirilebilirdi. Görünmez yapılar inşa eden ruhsal inşaat işçileri. Ortaya koydukları yapı ise; kendileri.
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Gittiği her yolun sonunda bir bekleyeni olmalı insanın
Sayfa 18 - Kırmızı KediKitabı okudu
Reklam
... doğrusu şu ki ben seninle bir sınırı geçmek istemiştim. Bizim hikayemiz toplumsal bir şeye dönüşsün istedim... İkimizin bir aradalığı başlı başına bir fark olarak dünyanın çelişkisine eklensin istedim, bu fark başka bir şey, gerçek bir şey etsin insanların yüzüne yüzüne çarpsın yolunda giden her şeyi rahatsız etsin istedim herkese ve her şeye meydan okumak istedim birlikte bir ağaç dikelim ve bizden sonra da yaşamaya devam edeceğini bilerek büyümesini izleyelim istedim. Beni içinde ihtiyacın olan her şeyin yetiştiği bir bahçe gibi düşünmeni istedim.
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ben istemekten hep imtina ettim. Hayatta en büyük korkum bir şeyi talep eden adam olmaktır. Bundan hep sakındım. İşte bakın bu da bizden bir şey istiyor, ne kadar tanıdık, ne aciz hikaye diyecekler diye korkumdan bir şey talep edecek olduğum her yerden kaçtım.
Sayfa 76 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Öpüştüğümüzü düşünüyorum, sanki dünya birden genişliyor
Sayfa 55 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Seninle güzel şarkılar gibi yaşamak isterim.
Sayfa 55 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Önce niyetler zehirlendi. Sonra sözler ve eylemler zehirlendi. Arada kelimelere saldırıldı ve kelimelerin ruhları zedelendi. Kırıldı, taciz edildi, kelimelerin ruhları kaçışa zorlandı. Kelimelere büyük haksızlık yapıldı, anlam bizden uzaklara gönderildi. Soluduğumuz hava dahi bönleşti. İnsanlar ahmaklaştıkça ahmaklaştı. Hiçbir şey yapamadık. İçinde durarak ve bedenlerimizi yakalamasına izin vererek büyük bir çürüme tarihi yarattık.
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
319 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.