İslam vicdanlara hapsedildiği, cami duvarı arasına kapatıldığı, kul ile Allah arasında bir műnacaat olarak kaldığı műddetce toplumun ihtiyaçlarına cevap vermesine imkân yoktur."
~islam _ Kapitalizm Çatışması, / Seyyid Kutub
Din, kanun, töre, gelenek gibi otorite kuran mutlakçı kurumların ilk göz diktiği erdem özgürlüktür. Ve ilk alınan kurban da düşünceyi ifade etme özgürlüğüdür.
Allah'ın verdiği Özgürlük alanının (hududullah) insana yeteceğini düşünüyorum.
Tabii, seküler kaygılar ile hayatı çekilmez kılan beşeri değil.
Fıtratta uyumlu bir varoluşu ve epistemolojiyle hayata bakmaya razı olunursa. ...
Özgürlük çerçevesini , yanlış yerden çekmemek lazım.
Burada, "öteki ile yaşamak" sorunu ortaya çıkıyor.
Toplumsal dini anlayış gereği öteki kılınan ile yaşam şu anda dünyanın hemen her yerinde ve bu topraklarda zor bir olgu / vaka Nebi 'nin Medine sözleşmesi (vesikası) bu yolda örnek olabilir.
Ancak bizde her parça sahibi hak benim dediği için "özgürlük sınırlarını" ortak bir anlayışla belirleyip yaşam kurmak ütopya. ...
teşekkürler...