Sena Nur

Sena Nur
@Senanurka
Gerçek şu ki, bir insanın sadece yaşamış ve ölmüş olması bile saygıyı hakettiğini gösterir. ~Kim Nam Joon
19 March
10 reader point
Joined on September 2019
Çok gülen, yalnız ağlar...
"Kelebenkim benim," dedi Bedirhan bana öpücük atıp lavaboya ait olduğunu düşündüğüm kapıya doğru yürürken. "Bir ki üç bir ki üç kelebenkler gibi, bir ki üç." Kollarını açıp yavaşça süzülerek gözden kayboldu. "Ne tür bir hasta bu ya?" diye homurdandım. "Severim onu," dedi Karan sakince. "Bedirhan iyi çocuktur." "Kötü olduğunu söylemedim," diye fısıldadım tekrar omzuna yatarken. "Sadece çok neşeli." "Bu sence de daha tehlikeli değil mi?" "Anlamadım?" "Bir kopma noktası mutlaka oluyor, Çakıltaşı" Göz ucuyla ona bakarken yalnızca çenesini, burnunu, bir de gür kirpiklerini görebiliyordum. "Nasıl yani?" "Çok gülen, yalnız ağlar," dedi yavaşça.
Sayfa 247
Reklam
"Dedikodum mu oluyor?" diye sorduğunda kafamı kaldırıp kapının önünde simsiyah takımının içinde gerçekten göz alıcı görünen Bedirhan'a baktım. "Harika görünüyorsun," dedim kendimi tutamayarak. "Siyahlar içinde..." "Matemdeyim, tatlım," dedi ve ellerini pantolonunun ceplerine sokup omzunu kapının pervazına yasladı. " Ve evet, matemdeyken de star benim."
Sayfa 677Kitabı okudu
440 syf.
7/10 puan verdi
Uçurtma Avcısı (Cep Boy)
Uçurtma Avcısı (Cep Boy)Khaled Hosseini
9.2/10 · 164.8k reads

Reader Follow Recommendations

See All
440 syf.
7/10 puan verdi
Afgan çocuklarına...
Taaa ilkokulda duyduğum bu kitabı okumak liseye giderken nasip oldu. O kadar övgü o kadar yere göğe sığdıramamak... Evet! Uçurtma Avcısı kesinlikle bütün methedilişleri hakediyor. Kahramanlarımız Emir, Hasan, Baba ve diğerleri... Yazar hem okura hem de Hasan'a hiç acımamış be! İlk sayfalar beni hayran bırakırken kitabın yarısından sonra olaylar asla ama asla tahmin edemeyeceğim boyutlara ulaştı. Kahramanlar büyüdü. Kahramanlar acı çekti. Kahramanlar bedellerini ödedi. Ah yazar ne acımasız çıktın sen! (Kendimi spoi vermemek için zor tutuyorum.) Kitap iyi mi yoksa kötü mü bitti bilemiyorum ama son sayfayı okuyup kitabı kapattıktan sonra kalbimde bir eziklik hissettim. Sanırım Türk yazarların sorunu kitap karakterini büyük bir azaba sürüklemeden bitirememek. Nasıl bir hikayeydi bu böyle? Nasıl bir hayat öyküsüydü? Her defasında olduğu gibi bu kitaba başlarken de önyragılarım vardı. Sizin de önyargınız olsa bile bence okumanız gereken bir kitap Uçurtma Avcısı. Bitirdiğinizde buruk bir kalp, aldığınız birçok ders oluyor. Zendagi mizgara: hayat devam ediyor. Hoşçakalın, kitaplarla kalın.
Uçurtma Avcısı (Cep Boy)
Uçurtma Avcısı (Cep Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 2017164.8k okunma
Reklam
Şiirlerimden birkaç dize
Neydi bu görünmez hançer? Böyle kanatırdı yüreğimi... Canımı çok yaktı bu sefer, Susturamadım sözlerimi. Neydi bu kadar ağrıma giden? Yanağımı yakan gözyaşlarım... Aniden parlayıp sonra birden sönen, Kimsede duyulmaz yakarışlarım. Neydi böylesine güçlü bu isyan? Biçare gönlümdeki kayboluş... Ne acı tabağıma sunulan bu ikram, Nereye kadar bu susturuş? ~Sena Nur
Güneş utanarak gülümsedi. "Hepsi güzel," dedi başını sallayarak. "Çok güzel kızlar." "Ay yalan atma. Kızıl olan çok çirkin," dedi Bedirhan. Billur ona dilini çıkardı, Bedirhan gözlerini kısarak tekrar konuştu: "Hatta o kadar çirkin ki, onun kadar çirkinini görmemiştim." "Nedense en güzel oymuş gibi bakıyorsun ama," dedi Güneş saf saf.
Sayfa 630Kitabı okudu
720 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Canım adam...
Asi Çakıltaşı serisinin son kitabı aslında Neyt. Kehf ve Reyc'i okumadıysanız Neyt'i okumanızın bi anlamı yok. Yazarın garip isimler bulmasını pek anlayabilmiş değildim ama anlamlarına bakınca nedenini anlıyorsunuz. Kehf: cennetteki bir mağaranın adı. Reyc: kuyu. Ve Neyt: kalbi tutan damar. Yüreğime alevler düşüren Asi, Karan, Bedirhan, Billur,
Neyt
NeytBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20191,190 okunma
222 syf.
8/10 puan verdi
Ah Muazzez, ah Yusuf!
Kuyucaklı Yusuf'u okulda hocaların zorunlu kılmasıyla okumuştum. Ama tam aksine zoraki okuduğum bir kitap değil, ilk sayfasındaki ilk kelimeden itibaren beni yakamdan tutup içine çeken bir hikayeydi. Yusuf'un hayatı, muazzez, Ali ve diğer karakterler... Her bir karakterin ayrı bi trajik hikayesi vardı. Neden bilmiyorum ama kitabın sonlarına doğru olaylar iyice kötüleşse de kendimi mutlu ve tekdüze bir sona hazırlamıştım. Ne yazık ki hayal kırıklığından başka bir şey elde edemedim. (Spoi içerir) Ali'nin yaptığı o fedakarlıklar... Acaba gerçekten de dostu için sevdiğinden vazgeçecek insanlar var mıdır? Peki biz dostumuz için sevdiğimizden vazgeçebilir miyiz? Özellikle son sayfalarında ne olduğunu anlayamadan Muazzez öldürüldü. Cidden şok geçirdim! Ah hele o Yusuf'un Muazzez öldükten sonra -epeyce- tepkisizliği beni iyice karmaşık duygulara sürükledi. Ne bir ağlama ne bir feryat... Evet kitabın başından beri pek fazla duygularını gösteren bir karakter olmadı. Ama senin sevdiğin kız ölmüş ve sen öylece oraya gömüp gidiyorsun. Sonu benim için cidden çok kötüydü. Sabahattin Ali sonu neden böyle yazdı diye düşünmüyor da değilim. Kitabın sonu her ne kadar, bir süre boş boş duvarı seyretmeme neden olsa da kitap okunması gerekenler listemde. Bence okumaya tereddüt etmeyin. Hoşçakalın, kitaplarla kalın.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174.5k okunma
Şiirlerimden birkaç dize..
Elini çenesinin altına dayadı, Baktı bir şey ararmışcasına gökyüzüne. Uzunca içini çekti, yavaş yavaş; Doldurdu bütün dertleri nefesine. O sustu, deniz sustu, kuşlar sustu. İnsan sanır ki dünyanın sonu. Sonra bir fısıltı döküldü dudaklarından, Halbuki bir feryattı bu kanayan yaralarından... ~Sena Nur Kaygısız
Reklam
Boğazım düğüm düğüm olmuş ona baktığımda, gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm ama ağlamadı. Dişlerini sıktı, sigarasını içti, denizi izledi. "Ben bir daha sevdalanmam sandım." "Hım?" Gözlerini bana çevirdi. Ardından hemen arkama baktı. Baktığı yere baktığımda hemen ileride Billur'un Karan ile ayakta bir şeyler konuştuğunu gördüm. Bedirhan derin bir nefes aldı. "Halfeti'nin kara gülünden sonra İzmir'in kırmızı gülünün dikeni elime batacakmış meğer. Bilemedim."
Sayfa 502
"Kapkara bir insan bile olsan, temiz yürek güzel bir yüz kazanmanı sağlar, çocuğum. Kötü bir yürek ise en güzel yüzü bile çirkinden daha beter yapar."
Sayfa 68
Nasıl yaramazsa artık :')
İhtiyar adam o zaman: "Hayır, Cathy" derdi. "Seni sevemem; sen ağabeyinden de betersin. Hadi, yavrum, git dua et de Tanrı seni affetsin. Sanırım annenle ben seni dünyaya getirdiğimize pişman olacağız."
Sayfa 52
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Kitaplara aşık olan bir adamın hikayesi!
Bunca insanın öyle methederek bahsettiği, hayranlıkla okuduğu kitap ne anlatabilir ki? Sayfalarında aşkı anlatan, nefreti anlatan, korkuyu anlatan, sayfalarında bir çok şeyi anlatan kitaplar okudum. Ama sayfalarında kitapları anlatan bir kitabı ilk defa okuyorum... Belki yayınlandığı dönemdeki okurlar için fazla uçuk kaçık, fazla saçma gelebilir. Ama günümüzün okurlarının hiç de saçma bulduğunu düşünmüyorum. Hadi elektronik tazıları, "böcek" diye adlandırdıkları hızlı arabaları, kitapları yakmakla görevli olan itfaiyecileri bi kenara çekin ve asıl anlatılmak istenilene gerçek çıplaklığıyla bakın. Şimdiki insanlar; kitapta o durmadan televizyon ekranına bakıp gördükleri kişilere "aile" diye hitap edenler, kitapları bi tehdit olarak algılayanlar; günümüzün sosyal medyasından kafasını kaldırmayanlar değil mi? Kitabi okurken hayran kalmamak mümkün değil. Ama kitabı okurken ister istemez bütün bedeninizi korku kaplamıyor değil. Ya bir gün cidden herkes böyle olursa? Ya bir gün cidden biz de, ben de böyle olursam? Ya bir gün cidden zevkle okuduğumuz kitapları tehlike ve huzursuzluk unsuru olarak görürsek? Biz de Clarisse ve Faber gibi kitap aşkımızı koruyabilir miyiz? Biz de Montag gibi kitaplara bağlı kalabilir miyiz? Fahrenheit 451, hem büyüleyici hem de çarpıcı bir eser bana göre! Okunması gereken başlıca kitaplardan. Kitap yeterince doyurucu ve tatmin edici olsa da meraktan filmini de izlemek istedim. Şunu belirtmek isterim ki şu ana kadar senaryoya uyarlanan kitapların hiçbiri, kitabın satırlarında gezinip hayal etmekten daha mükemmel değildi. Bu kitap okumanız gereken bir başyapıt! Hoşçakalın, kitaplarla kalın.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.5k okunma
564 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yirmiler Kızı, hadi çarliston dansı yapalım!
Beş sene önce okuduğum kitabı tekrardan geri dönüş yaparak okumak istedim. Hem onun hakkında inceleme yapmak için yeterli bilgileri tazelemek hem de o hikayesine doyamadığım satırlarda tekrar dolanmak için aldım elime. Aynı ilk okuduğum gibi kahkaha attım, ağladım ve tekrar tekrar hayran kaldım... böylesine fantastik ve kendine bağlayan bi kitap daha okuduğumu hatırlamıyorum. Bunu diğer kitaplardan ayrı tutarak hep baş köşemde tutarım. Gelelim kitabın konusuna; yirmilerinde bir kız ve 1920'lerde yaşayıp ölen 105 yaşındaki teyzesinin yirmilerindeki hayaleti. Sandığının aksine daha karamsar, daha özgüvensiz Lara; istediğini yapabilen cesur Sadie. Biri uçuk bir hayalet, diğeri umutsuz bir kız. Bu iki kızın yeri geldiğinde eğlenceli yeri geldiğinde kalpleri ağıza getirecek maceralarına misafiriz. (Burası spoi içerebilir.) Sonunda beni kanser etmeden josh'ı bırakıp Ed'i seçmesine o kadar sevinmiştim ki. Eğer Ed'i seçmezse ona kendime almaya karar vermiştim resmen. Ve özellikle o kolyeyi gerçekte de görmek isterdim. Kitapta öyle bir anlatılmış ki kolyeyi görmeden bile hayran kaldım... Velhasılkelaaam bu kitabı boş vakitler için çerezlik değil de, bilhassa dolu vaktinden zaman ayırarak okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hayatım boyunca ayrı köşede duracak bir kitap. Harikasın Sophie Kinsella. Harikasın Yirmiler Kızı ;) Hoşçakalın, kitaplarla kalın.
Yirmiler Kızı
Yirmiler KızıSophie Kinsella · Artemis Yayınları · 2009214 okunma
Cidden, insanlar psikopat olduğunuzu sanıyorsa, onlara istediğinizi yaptırmak çok basit.
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
"Ve sen," dedi eli tabancalı adam "senin sesini hiç unutmayacağım." "Ben de senin yüzünü." diye yanıt verdi doktorun karısı. Bir körün, görmediği bir yüzü unutmayacağını söylemesinin ne kadar saçma olduğunun kimse farkına varamadı.
Sayfa 146
Hasan'la aynı memeden süt emmiştik. İlk adımlarımızı aynı bahçede, aynı çimenlerin üzerinde atmıştık. Ve ilk sözcüklerimizi aynı çatının altında söylemiştik. Benimki Baba idi. Onunkiyse Emir. Benim adım.
"Anneler böyledir," dedi Gürkan Bey anlayışla. "Bir şeyleri daima bizim için yaparlar ve o yaptıkları şeylerden en son bizlerin haberi olur."
Sayfa 322Kitabı okudu
"Ölmenin güzel tarafı bu; kaybedecek bir şeyin olmayınca, istediğin riske girebiliyorsun."
Sayfa 107Kitabı okudu