Yüzmeyi ne zaman öğrendiğimi hatırlamam, kendimi bildim bileli hep denizle haşır neşir oldum. Bu yüzden tutkunumdur maviye, bu yüzden aşkında mutluluğun da rengi mavidir benim için...
“Bekleme artık gel..
Başkalarının asla göremediği, bir tek benimle konuşan içindeki çocuğu ortaya çıkarmak için gel.
Birine güvenmenin insanda yaratacağım o müthiş huzuru duyarak gel.”
Uzay, zaman ve madde 13,8 milyar yıl önce Büyük Patlama olarak bilinen bir olay sonucunda çıktı ortaya.
Birçok galaksiden birindeki bir yıldızın etrafında dolanan bir gezegende olduğumuzu fark edişimizden, evrenin genişlediğini keşfedişimize ve bugünkü Büyük Patlama kozmolojisine temel oluşturan Einstein’in çığır açıcı kuramlarına kadar her yeni keşif, evrenimizin kökenine dair kavrayışımızı daha da derinleştiriyor ve nasıl sonlanacağına dair daha berrak bir resim elde etmemizi sağlıyor.
En sonunda yanacak mıyız yoksa silikleşecek miyiz? Evrenin yeniden bir genişleme evresine geçmesi kaçınılmazsa, “son” olarak adlandırdığımız şey aslında yeni bir başlangıcın sinyali olabilir mi? Büyük Patlama, esasen pek çok patlamadan sadece biri miydi ve amacı da kâinatımızı, yayılan çoklu evrenlerin sadece ufak bir parçası kılmak mıydı?
Tuğça ŞENER hocamızın sayesinde bu kitabı okuyacağız kendisine çok teşekkür ediyorum. Kitabı çevirip bizlere okuma fırsatı sunmuş çok değerli bir insandır. Bu kitap beklenen ilgiyi göreceginden şüphem yoktur.