Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevda Çeler

Sevda Çeler
@Sevdam99
11 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
2 ı. YÜZYIL BAŞLARINDA Güney Afrikalı psikiyatrist Derek Summer￾fıeld Kamboçya'ya, görmüş olabileceğiniz bütün Güney Asya klişe￾lerini yansıtan -ufukta huzur içinde pirinç tarlalarının dalgalandığı­ kırsal bir araziye iniş yapmıştı. Oradaki insanların çoğu geçimlik ta￾rım yapan, yüzyıllardır alışılageldiği gibi yaşayan çiftçilerdi, ama bir
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Depresyon ve kaygı üzerine eski hikaye ile yenisi arasındaki en büyük ayrımın bu olduğunu fark ettim. Eski hikayede sıkıntımızın temelde akıldışı olduğu, kafamızın içindeki teçhizatın arızalı olma￾sından kaynaklandığı söyleniyor. Yeni hikayede ise sıkıntımızın -ne kadar acı verirse versin- aslında akla uygun ve mantıklı olduğu söy￾leniyor. Rufus ağır depresyon ya da kaygı yaşadıkları için kendisine ge￾len hastalarına şöyle diyor: Rahatsızlık hissettiğin için deli değilsin. Arızalı değilsin. Kusurlu değilsin. Bazen de Doğulu filozof Jiddu Krishnamurti'den alıntı yapıyor: "Hasta bir topluma iyi uyum sağla￾mış olmak sağlık ölçütü değildir." 165 Sonraki bir yıl boyunca bunu çok düşündüm. Sindirmesi kolay bir düşünce değil; tam olarak anlamam için bunu pek çok yerde pek çok kişiden işitmem gerekti . Şimdi bana düşen görev çektiğim acıya anlam vermekti. Çektiğimiz acıya demeli belki .
Sayfa 192Kitabı okudu
Kendini yalnı z hissetmenin korizol seviyelerinde, yaşa­ yabileceğiniz en rahatsız edici olaylarla aynı ölçü de patlama yarattı­ğı ortaya çıkmıştı. Deneye göre ciddi bir yalnızlık en az fiziksel bir saldın kadar stres yaratıyordu. ıs Tekrar etmeye değer: Derin bir yalnızlık, tanımadı ğınız birinden yumruk yemek kadar stres yaratı yor gibiydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O zaman sebebini anlamamıştım, ama bu kitap üstünde çalıştı­ ğım süre zarfında bu doktorun o gün, pek de görkemli olmayan o ze￾hirlenme anında söylediği bir şey tekrar tekrar aklıma geldi. Bulantına ihtiyacın var. Bir mesaj bu. Sorunun ne olduğunu o söyleyecek. Bunun sebebini oradan binlerce kilometre uzakta, çok farklı bir yerde, depresyon ve kaygının gerçek nedenine -ve oradan dönüş yo￾lunu nasıl bulabileceğimize- uzanan yolculuğumun sonunda anladim.
Bağımlılıklar Uyanık Bir Uyur Gezer Olunmasını Sağlar....
Sayfa 299Kitabı okudu
Reklam
Gerçek benlik" sorusunu belli bir derinlikte inceleyen in￾sanlar, örneğin psikiyatr ve Budist praktisyoner Mark Epstein ve spiritüel üstat ve psikolog A.H. Almaas, benliğin tam olarak gerçekleşmesi için modern Batı psikolojisinin anlayışlarını ve içgörülerini ve ayrıca Doğu ve Ortadoğu geleneklerinin ruhsal keşiflerini kullanmanız
İki yıl önce DEB teşhisi koyduğum Colin, son yirmi yıl￾dır barmen olarak çalışıyordu, iyi para kazanıyordu, olması ge￾rekenden daha fazla içiyordu ve kardeşleri gibi üniversite dip￾loması olmadığı için kendini azarlıyordu. Asıl ilgisi film yapım￾cılığıydı. Tedavi yaklaşımımın bir parçası, insanlarla yaratıcı do­ ğalarını keşfetmek, onları kişiliğin bu tarafının neden göz ar￾dı edilmiş olabileceğini sorgulamaya teşvik etmektir. Öz saygı, benliğe saygı anlamına geliyorsa, bireyin en derin yaratıcı dür￾tüleri onurlandırılmalıdır. Bence DEB'yi iyileştirmenin kendi kendine ebeveynlik kısmı, kişinin yaratma ihtiyacına dikkat et￾meyi içermelidir. Colin geçenlerde beni görmeye geldi. Vancouver'ın geli­ şen film endüstrisinde çalışmaya başladı. Bunu seviyor ve ya￾kında otel işini bırakarak ekonomik güvensizliğe cesur bir şe￾kilde dalacak. "Kendimi kötü hissettiğim tek bir şey var" diyor. "Ne istediğini bilen tüm bu insanlarla çalışıyorum. Benden 20 yıl öndeler. Yetişmem gereken çok şey var." "Bu bir eksiklik" dedim onu onaylayarak. "Fakat senin ön￾ce kendine yetişmen gerekiyordu." Herkes seçtiği yaratıcı ifade alanında geçimini sağlayamaz ama ben her zaman insanları yaratıcı enerjilerinin doğal olarak akacağı yönü belirlemeye ve ifade etmelerine izin vermeye ça­ ğırıyorum. DEB'li birçok yetişkin bu tavsiyeye uymak için yeni bir şey aramak zorunda değildir; sadece uzun zaman önce bağ­ lantılarını kaybettikleri bir şeyle yeniden bağlantı kurmalari gerekiyor.
Hastaneye yatmayı gerektirecek derecede ağır depresyon ya da diğer karmaşık ruhsal bozukluklar dışında, hastalarımı psikiyatra yönlendirmek konusunda isteksizimdir. Söz konu￾su bireysel psikiyatrların yetenekleri veya niyetleri değil, psiki￾yatrinin geldiği noktanın durumu ve psikiyatrik ihtisasın gele￾cekteki uygulayıcılara sağladığı eğitim
"Hayatımda ne kadar zamanı boşa harcadığıma inanamı­ yorum" DE B'li yetişkin tarafından dile getirilen öz yargılar ara￾sında sıklıkla duyulan bir nakarattır. "Burada 40'lı yaşlarımda,ergenlik dönemimde öğrenmiş olmam gereken şeyleri öğreni￾yorum." Ben de on, yirmi, otuz yıl önce, o zamandan bugüne - özellikle de nispeten yakın zamanda- öğrendiklerimi biliyor ol￾mayı dilerdim. Ama yapmadım. Eğer yapabilseydim, yapardım. Bu kadar basit. Kendimi bir kurban olarak görmek için bir ne￾denim yok, bu nörofızyolojimi veya kişiliğimi şekillendiren ko­ şulları seçmedim, ki bunlar aynı şey. Kişi ancak farkında oldu­ ğunda ve uyandığında seçim yapabilir, daha önce değil. Uyanış ani değildir. Kademelidir ve aşamalar halinde ger­ çekleşir. Birisi yan yollardan aşağı inmiş, birçok çıkmaz koridor￾da uyurgezerlik yapmış olabilir. Her hatanın bedelini o ödüyor ve ne yazık ki diğerleri de. Bunların hiçbiri önlenemezdi, hep￾si sadece doğru yönü bulması için değil, aynı zamanda buldu­ ğunu bilmesi için de olmak zorundaydı. Yolculuk o zaman bile bitmedi ve kendini bir kez daha kaybolmuştu bulabilir. Nietzsc￾he'yi başka sözcüklerle ifade etmek gerekirse, yanlış dönüşlerin ve yan yolların bile bir anlamı ve amacı vardır, sadece bize ken￾di yolumuzun hangi şekilde yalan söylemediğini öğretmek için bile olsa.
"insanlar kendi duygusal durumlarının aynada yansıma￾sına doğru çekilirler"86 diyerek konuya dikkat çekiyor Micha￾el Kerr. İnsanların başkalarıyla tam olarak kendi psikolojik ge￾lişim ve kendilerini kabul etme düzeyinde ilişkiler kuracakla￾rı artık yaygın şekilde kabul edilmektedir. Stanley Greenspan, "insanlar kendilerini sadece
Reklam
Bir önceki bölümde, örtülü belleğin beyin devrelerinin er￾ken deneyimlerin duygusal içeriğinin etkisiyle oluştuğunu görmüştük. Bu devreler, kişinin şu anda hissettiği şeyin gerçek￾te geçmişe ait olduğunun farkında olmadan aktive olur. Joseph LeDoux, "Böyle bir durumda, kendinizi tam olarak anlamadığı­ nız nedenlerden dolayı var olan duygusal bir durumun sancıla￾rı içinde bulabilirsiniz"83 diye yazıyor. LeDoux, oldukça uygun bir şekilde, örtülü belleği duygusal bellek olarak da ifade eder.' 10. Bölüm'de bahsedilen sürücü öfkesi örneği örtülü veya duygusal belleğin bir örne­ ğiydi. Sürücü öfkesinde durum her zaman böyledir.
Sayfa 262Kitabı okudu
Örtülü bellek devreleri bebeklik ve çocukluk deneyimleri￾nin nörolojik izlerini taşır. İçlerinde bu deneyimlerin duygusal içerikleri kodlanmıştır ancak duyguları uyandıracak olayların ayrıntılarının olması gerekmez. Bunun en az üç nedeni olabilir. İlk olarak, beyin gelişimiyle ilgili bölümlerde gördüğümüz gi￾bi, bebeğin insanlarla ilk
Sayfa 255Kitabı okudu
Durum şiddetli olmadığı sürece, gencin ne yaptığını onay￾lamasak bile, özerklik verdiğimiz bölgelere izinsiz giriş yapma￾maya da dikkat edilmelidir. Başarısızlıkları özgürce verdiği ka￾rarların sonucu olan bir kişi, eylem ve tepkileri başkalarının ta￾leplerine boyun eğmekten veya onlara direnmekten kaynakla￾nan birinden çok daha fazla sonuçlardan ders alma yeteneğine sahiptir. Sonunda bu genç erkek ve kadın dünyada kendi birey￾sel yolunu bulmak zorunda kalacak. Onları kendi hatalarından kurtaramayız, kurtarsaydık da bir işe yaramazdı. DEB'li gencin ebeveynlerine, acıyana kadar dillerini ısırma pratiği yapmaları­ nı tavsiye ederim - ve bazen biraz acıttığını doğrulayabilirim. On yedi yaşındaki bir çocuğun annesi, "Ama ev ödevini yaptır￾mazsam oğluma öz disiplini nasıl öğreteceğim?" diye sordu. "öğretmeyeceksiniz" dedim. "Bu aşamada ona baskı ya￾parak öz disiplini öğretemezsiniz zaten. Onu disiplinli olmaya zorlayabilirsiniz fakat bu en iyi ihtimalle geçici bir durum olur ve buna da öz disiplin diyemeyiz. Onun özerkliğine saygı duy￾mamız en azından içinde öz disiplinin gelişebileceği bir alan açabilir.
irade, psikolojik kas gibidir" diyor, Gordon Neufeld. Ebe￾veynlerin çocuğun iradesini geliştirmek için doğrudan yapa￾bilecekleri, çocuğun kaslarını büyütmek için yapabileceklerin￾den daha fazla değildir. Yapabilecekleri şey, yetiştirmeyi, doğ­ ru koşulları ve uygun yönü sağlamaktır. Kaslar gibi, iradenin de büyümek için egzersize ihtiyacı vardır. Dr. Neufeld, "Ebeveyn￾ler çok fazla egzersiz sunabilir" diyor. "Egzersiz temelde seçim yapmaktır -irademizi bu şekilde eğitebiliriz." Ebeveynler, çocuğun özerkliğini desteklerlerse bencil, baş­ kalarına karşı umursamaz olarak büyüyebileceğinden endi­ şe edebilir. Bu yaygın bir korku olsa da temelsizdir. Çocukla￾rın vahşi yaratıklar olduğu, herhangi bir yolla evcilleştirilme￾si gerektiği gibi tamamen hatalı bir görüşe dayanmaktadır. Di­ ğer insanlarla bağlantı kurma ve uygun insan etkileşimlerini öğrenme, sosyal bir yaratığa dönüşme sürecine sosyalleşme de￾nir. Çocukların sosyalleşmek için eğitim almalarına gerek yok￾tur. Temel bir insan dürtüsü olduğu için, kendi temel ihtiyaç­ larımıza saygı duyulursa doğal olarak bağlanma ve şefkat geliştiririz..
DEB'de duygusal hipersensitivite psikolojik azgelişmiş­ lik ile bir aradadır. Çocuk -veya bu durumda yetişkin- psikolo￾jik olarak ne kadar zayıfsa, karşıt irade o kadar otomatik ve ka￾tı hale gelir. Güçlü bir bilinçdışı savunması, zayıf, gelişmemiş bir iradeye işaret eder. Bu da DEB kişiliğinde içsel görünen - ama sadece görünen- muhalif
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.