Eski gülüşlerimi ariyorum en saf, en temiz, en tasasız çocuk gülüşlerimi göğe uzanan ulu bir masal ağacının tomurcuklarinda asılı kalmışlar erişemiyorum. Yaşanmış düşlerimde yitirdiğim bir tek " O " indirebilir aşağıya bir tek o yüzümü güldürebilir yeniden.
Bu tuzlu meltem mi böyle, genzimi yakan
Yoksa dokundu mu, sarf ettiğin o sözler
Çökerken sahile, gece sinsi bir duman
Birer birer, uçurumdan atlar hevesler
Olacak şey miydi, şimdi senin yaptığın
Onca işin gücün üzerine, birde bu
Geçmiyor boğazımdan, inanır mısın?
Sen yokken, ne ekmek nede bir yudum su
İncirler olana kadar kalsaydın bari
Onlarca sözden birini tutsaydın bari
Beni böyle habersizce alıp giderken
Bavuluna, kalbimi de atsaydın bari
Gece karanlık İnsanlık uykuda Kime inansam Riya başucumda Aslı Kerem’den uzakta Ferhat Şirin’e tuzakta Leyla’nın ihaneti Mecnun’a Günah diyarında Kime güvensem Alem savaşta Aşk dediğin zaten Oyun aslında