Hocam geçmiş olsun. Mağlubiyeti neye
bağlıyorsunuz?
Şenol Güneș: Bağlanmak çok derin bir kelimedir,
hissetmeden kullanmamak gerek. Hissetmeden
kullanmak abes kaçar. Güneş yalnızdır ama etrafına
Işık saçar. Kargalar sürüyle, kartal yalnız uçar.
Beni ısıtan da yakıp kavuran da sana karşı olan aşkımın alevinin koru
Beni kendinden korumak için koyduğun korkuluklara ben parmaklık diyorum
Çok koştum peşinden yeter beni yorduğun
Mecalim yok adım atmaya o denli yorgunum
Zaten hepsi kursağımda kaldı anladım onca hayali boşuna kurmuşum
Yokluğunun sızısı beynimde bir kurşun
Yakıyor içimi bilmek yanında başkasının olduğunu
Bilmeseydim senin şimdilerde başkasının olduğunun
Keşke bilsen bu yaşadıklarımın bana nasıl koyduğunu
Beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir şey bırakmadım tasımı tarağımı topladım geldim neyim var neyim yoksa ortaya döktüm beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim…
Aşk zehirli kör sağır bir yılan engerekli
Bu derin yaram için yanıma bir sen gerekli
Sara sara iyileştiremedim yaramı sevgili
Saklamaya niyetim yok seni sevdiğim gerçeğini
Küle çevirdi bu kulu hasretinin cehennemi
Bilmeni isterim ki bu kalp en çok sana yenildi
Vuruyor yüzüme gönül denizindeki yakamozun ışıkları
Bir tebessüm etsen unuturum sensiz geçen bütün kışları
Gözlerinde buluşsak mehtap tararken saçlarını
Bakışların yeter içimi ısıtmaya kaldırırım tüm kışlıkları
"Kurtar beni! Beni buradan uzaklaştır!
Bana rüzgar kadar hızlı üç at ver!
Bineğine bin arabacı, zilleri çal, atları
koştur ve beni bu dünyadan uzaklara
taşı! Daha uzaklara gidelim ki artık
hiçbir şey görünür olmasın!"