“Bizler kendimizle yüzleşmeden, kendi doğrularımızı bulmadan, hayatta ne aradığımızı, arasak da bunun altından kalkıp kalkamayacağıızı görmeden büyük kararların altına imza atmamalıyız.”
“Doğduğunuz evlerdeki alışkanlıklarımızdan kurtulmak hiç kolay olmuyor. Bir zaman sonra bunlar refleks haline geliyor ve biz bile ne yaptigimizi fark etmiyoruz.”
“Kadınlar, sevdikleri erkeğin ne istediğini değil, kendilerinin ne istediğini sorduklarında, karşı tarafa taviz üstüne taviz vermek yerine kendileri gibi davranmayı, daha dik durmayı öğrendiklerinde bu kader değişecek.“
“Geçmişte yaşadığımız acıları bize tekrar yaşatacak insanları yüzünden tanır, gider ona aşık oluruz, sanki kendi hikayemizi yeniden yazmak, bu sefer mutlu sonla bitirmek ister gibi.. Ama aynı yoldan gidersek hikayenin sonunun da aynı kalacağını unuturuz.”
“Minnet, bizi sonsuza kadar karşımızdaki kişiye bağımlı kalacak, kul köle yapacak bir zincire dönüşürse iş değişir. İşte bu güzel duygu o zaman bize düşman olur ve canımızı daha çok yakar.”
Yüzündeki küçücük bir sivilce yüzünden bile bir insanı bunalıma sokan bir çağda yaşıyoruz. İşte her şeyin görünür olduğu bu çağda, bedeninde bir “eksiklik” hisseden kadınlar da iyice görünmez oluyor.
“Özgürlük beraberinde yalnızlığı getirirken bağımlılık da bir türlü kendin olamama, kendi hayatını yaşamama gibi bir sorunla karşılaştırıyor bizi. Yani her ikisinin de ödenmesi gereken bedelleri var.”
“Mutsuzluk, mağduriyet psikolojisi zamanla insanın çevresindekileri sömürür hale getirir. Herkes suçluluk duygusundan kurtulmak için verdikçe verir, hep alttan alır. İşte mağdur da iktidarını böyle kurar!”