Sayılabilir bir ömür dahilinde sayısız gibi gelen onca an yaşarken, bazen tek bir an esir ederdi insanı kendine. Yaşamaya devam eden sadece beden olurdu ama o bile zorlanırdı elzem olanları kabuk etmek için bünyeye.
Basit çocuk ruhunda derinden derine bir şeyler değişiyordu: Hayata dair, hani içinde hepimizin bazen kederli, bazen neşeli köleler olduğumuz hayata dair...
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Bir bakış kudreti bin lisanda yoktur
Bir bakış bazen şifa bazen zehirli oktur...
Bir bakış bir aşığa neler neler anlatır
Bir bakış bir aşığı saatlerce ağlatır.
VİCTOR HUGO
Amerikalı şair Edward Estlin Cummings der ki:
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!...
Öğretmen, aslında her biri saklı, potansiyel bir rezerv olan öğrencilerini açığa çıkaran bir maden mühendisi olmalı. Çok güzel bir benzetme: Toprağın altında gömülü, saklı maden rezervinin ortaya çıkaran bir mühendis olmak!