Üretmek eylemi hem bedenin gereksinimi olan hareketi, hem zihnin gereksinimi olan düşünceyi, hem toplumsal ve kişisel gereksinim olan üretici olmanın öz güvenini, gücünü, onurunu ve gururunu sağlamaktadır
Arabesk, nerde durduğunu, ne olduğunu şaşırmış, geleceğini de açık olarak göremeyen bireylerin kendini içinde buldukları kültür ve onun içindeki denetlenemeyen haykırıştır.
Sadece Türkiye'nin değil bütün geri kalmış toplumların gerçeğidir.
Yerdeki tozu toprağı savurup yürekleri ürperten fırtınanın ya da kıyıdaki kayaları döverek parçalayan dalgaların yüreklere saldığı kasvet ve şiddetin kaynağı olan katı Duygu insanda da vardır. Yaprak bile kimildamadan sessizliği koruyan bir koruluğun dinginliği veya bir anne ayının yavrusunu saldırganlardan korumak için gösterdiği çabanın kaynağı olan şefkat duygusu da insanda vardır. Doğanın ve insanın yapı hücreleri aynıdır, çünkü kökleri aynıdır.
Perişan olmuş bitmiş ezilmiş halkımız. Ve bir harabe ülke. Beri yanda da sofrasında kuş sütü bile olan peri padişah hayatı yaşayan bir azınlık geliyor aklıma. Sonra kahroluyorum, utanıyorum. Sonra sonra bu memleketi sevenlerin hepsi, hepsi Çanakkale'de mi Dumlupınarda mı kaldı diyorum
Diyelim ki dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir. Her çiçeğin kendine özgü bir rengi bir kokusu vardır. Bu bin çiçeği tek bir çiçeğe ya da birkaç çiçeğe indir,tek yönlü tek kokulu , tek renkli bir dünya. Allah böyle bir dünyanın belasını versin.