Her şey apaçık ortadayken; gökte yıldız, toprak yerde, otlar, çiçekler her şey ama her şey yerli yerinde ve olması gerektiği gibiyken insan denen mahlûk neyin peşindeydi ve neden olması gerektiği yerde değildi? Hem, o sığındıkları sahte dünyaya hapsolmak yüklerini artırmıyor, içlerini ezmiyor muydu?