İnsan, aylı gecelerde bir ağaç altında hiç oturmamışsa, samanyollarından gökyüzü kırlarına hiç tırmanmamışsa, kayan yıldızlara karşı bir dilekte bulunmamışsa, arada bir olsun başını göklere kaldırmamışsa, teleskoplarla bakmış ne görebilir ki?
- İnsan, yıldızları ne zaman göremez, biliyor musunuz?
+ Ne zaman göremez?
- Ya hiç bakmamışsa ya da çok bakmışsa! Ya açlığındandır göremeyişi ya da artık doymuş kanıksamış olmasından!
Kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim...
Kimsenin inanmadığı bir deli...
Yazanın bile okumadığı bir kitap...
Hiç çalmayan bir şarkı...
Hiç vatandaşı olmayan bir ülke...
Hiç sorulmayan bir soru gibiyim...
Kalabalıklar içinde varım ama yok gibiyim...
Murathan Mungan
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!
Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında
Hiç bilmiyorum!
Bukowski der ki: İnsanlar kandırılmak istiyor. Gerçeklikten, yaşamaktan korkuyorlar çünkü. Bu yüzden hep televizyon izleyip fal baktırıyorlar. Onlara yalan söylerseniz sizi severler, en çok sizi severler. Gerçekleri hatırlatırsanız sizden uzaklaşırlar, bazen nefret bile ederler.