İki bölümden oluşan eserde ilk bölüm; More'un Antwerp'e gitmesi ile başlar. İlk bölüm ikinci bölüme kıyasla daha kısa olup diyaloglarla devam eder. Eserin asıl bölümünü oluşturan ikinci bölümde More'un kafasındaki devletten bahsedilir. Eserde Raphael More'un asıl düşüncelerini dile getiren karakterdir. More'un kendi yaşam öyküsü ile eserin değerlendirmesi yapılacak olursa More kralın hâkimiyetinde olmak istemediğini Raphael'in de konuşmalarından bunun kölelikten bir farkı olmadığını göstermektedir. More Raphael'in ağzından kusursuz devletini anlatırken kendi çağındaki Avrupa'yı da eleştirir. Avrupa'da sosyal adaletin olmadığı, toplumu asıl ayakta tutan halkın fakir olduğu ve soyluların halkın sırtından geçindiği vurgulanmıştır.
Dönemin ileri görüşlü yazarları arasında olan More, yaşadığı dönemin birçok eksilerini bize Utopiasında sunmuştur. Bu eksikliklere değinecek olursak kadın-erkek eşitliğinden bahsetmesi, eğitime büyük ilgi göstermesi, dini hoşgörünün üzerinde durması ve daha nice konular o dönemden bize ışık tutmuştur. Günümüzde hâlâ eserinde yazdığı birtakım konuların görüşülmesi de eserin güncelliğini bize göstermektedir.
Dönemin sıkıntılarını; yönetim, din, eğitim, kadın-erkek eşitliğini vs. kurgusu ile okuyucuya iyi bir etki bırakarak aktarmıştır. Kitabın dilinin sadeliği ve akıcılığı eseri okumaya zevk katıyor. Ayrıca kitabı bazı düşünürler açısından incelenmesinin verilmesi de kitaba ayrı bir tat katmıştır, eseri geniş çerçeveden ele alınmasını sağlamıştır.