Kılıç ve Onur'dan
İhtiyar tarihin kadim günlerinden bu yana insanoğlu onurunu korumak ve onuru için yaşamak adına büyük bir mücadele ortaya koymuştur. Bu mücadele sırasında en büyük ihtiyacı da güvenilir bir yoldaş olmuştur. İşte o yoldaştır, kılıç. Ve o günden beri yan yanadır, Kılıç ve Onur...
Kılıç ve Onur'dan
Konstantinapolis'in izbe, soğuk ve rutubetli zindanında, boğazı kesilmek üzere olan Bizanslı bir hainin çaresiz bakışı...
Okur Takip Önerileri
Kılıç ve Onur'dan
Sadece ölüm öyleyse korktuğun sevgili dostum, demek bu kadar kolay savaşmaktan vazgeçmenin nedeni...
Kılıç ve Onur'dan
Ve umut son bir kez daha yeşerdi, karanlığın zifiri hiçliğini aydınlatabilme umudu ile...
Ne zaman ölür insan; tüm vücudu buz kesip, damarlarındaki son damla kanda kuruduğu an mı yoksa içinde önemli birşeyler yapma isteği tamamen son bulduğunda mı ?
Bir Romandan çok daha fazlası…
"Çünkü karşılarında ne Bulgar çeteciler ne yağmacı Sırplar ne de paraya tapan Venedik korsanları vardı;
bu düşman geçmesi karanlık ve organize bir kötülüğün, dokunanın elinde kalan parçalarıydı. Bu yüzden şimdilik Niko’nun direktiflerine uyulması elzemdi..."
Kılıç ve Onur'dan
Kılıç ve Onur'dan...
Kılıç ve Onur bir romandan çok daha fazlası...
Niyazi Okan Çelebi
@Tarih_iKadim
·12 Şubat 18:06
Zaten devşirileni kendi davana devşirmeyi nasıl düşünürsün...
Bir Romandan çok daha fazlası…
"Şehrin tam ortasına bir idam alanı hazırlanmıştı. Bu alan öyle bir dizayn edilmişti ki; odun birikintileri âdeta İsa’nın çarmıha gerildiği Golgota’daki üç tahta haçın bir benzeriydi. Fransızlar sanki 1300 yıllık bir suçun cezasını keseceklerdi."
Molay'ın Ölümü
Kılıç ve Onur
Kılıç ve Onur'dan...
Umuttan bahsediyorsun sevgili dostum ama kılıçların kaderi belirlediği bir dünyada umut çok da geçerli bir düş değil sanki...
Yazardan yazılana...
Yine başladım yazmaya; umarsızca başka amacım yokmuş da son görevim son ödevim buymuşcasına. Henüz kağıda düşen bir kahraman safi lakin adı dahi bilinmeyen, konulmamış ya da henüz o adı kazanamamış ama kahraman o. Ne sonu ne ortası belli ne de vereceği ders ya da düşündüreceği hayal sadece yazıyorum gizlice ve sessizce. Ve en güzeli ne biliyor musun böyle yazmanın, kahramanın daha yazarken senden ayrılması ve kalemi ele alması. Senin kahraman onun yazar olması...
Kılıç ve Onur'dan
"Haçlılar, Venedik Dükü Dandolo'nun acımasız hayallerine bile isteye alet olarak şehirlerin kraliçesi Konstantinopolis'i sözde haç uğruna yağmalamaya gelmişlerdi."
Kılıç ve Onur'dan
Ve umut tekrar doğdu kapkaranlık kalenin kan bürümüş burçlarına, tıpkı gecenin zifiri ayazında durmadan çınlayan kılıcın onuru koruyan safi çeliği gibi...
Başka hiçbir şey fayda etmediğinde merak nice insanın hayatta kalmasını sağlamıştır...
Kılıç ve Onur'dan
Geceyi daha da zifiri karartan keskin bir rüzgar esiyordu. Genç adamın umudu her solukta daha da köreleliyordu.Tek sığınak kalan onuruna sıkı sıkı sarılmış çaresizce sonu beklemekteydi...
Selymbralı Niko
Orta Çağ Notları
Orta Çağ'ın en büyük anlaşılma problemi, bu sürecin sadece dönemi araştıran tarihçiler tarafından önemli görülmesidir. Halbuki Orta Çağ sadece tarihçilerin değil; sanat, edebiyat ve mimari açısından dünya tarihinin mihenk taşıdır. Başka hiç bir dönem yoktur ki, doğu ve batı dünyası birbirinden bu kadar uzak ama bir o kadar da birbirine dahil olma zorunluluğu olsun.
Tarihe özellikle de Orta Çağ tarihine ilgi duymak, araştırmak ve bilgi edinmek her biri birer sanatçı olan "insanı" farklı kılacaktır.
İyi okumalar...
Kılıç ve Onur'dan
Gün yine kızıl doğdu Selymbra üstüne, gecenin zifirinde dökülen kan gibi. Umudun ve de ümidin yitirildiği o karanlığın dağılmasıyla düşen nice savaşçının sessiz ve soluksuz bedeni yerde yatarken; ayakta dimdik duran tek bir şey vardı: Onuru koruyan yalın bir kılıç...
Selymbralı Niko
“Taşlaşmış yüreğinizde kurnaz bir tilki taşıyorsunuz,
Ruhunuzda da hiçbir ciddiyet yok.
Bu durumun ortaya koyduğu tuzakları hiç görmüyorsunuz.
Çünkü iltifatlar ve sahte sözler sizleri büyülüyor.”
-Atinalı Solon