Bu kitap harika bir Türkiye belgeselidir, toplumsal bir romandır ama nedense sadece ucuz şarap içerken ya da yolda bir berduşa rastlayınca akla gelir. Sanki karnesine her kırık gelen, sevgilisi tarafindan her terkedilen "tutunamayan"mış gibi.
Anlamını kazanıyor cümleler. Gittikçe parıldıyor yollar. Sokakların sahibi zümreler, savaşa hazırlanıyorlar. Bizimleysen kafanı yorma. Boşuna ödenmedi bu bedel. Oyunu kazandık. Oyunu kazanan askerler evlerine dönüyorlar. Artık ölümsüzlüğe oynuyorlar.
Kabil ve monarşi
Emir ve Hazara
Uçurtmalar ile yaşanan ask kalbin daima havada
Gökyüzü ya da tavandan süzülüyor uçurtman................................................
Mukadderat belki sevmek ile sevilmek arasında köprü pahidar.
Ve şimdi bir kadın ardından bir adam sağır.
Dilsizlik üzerine yazılacak kadın adına tüm kitaplar.