Ki yekî hestü diğer nist Vahdehû lâşerîke illâhû .
Bir Hâlik-i Zîşân vardır, başkası yoktur.
O (C. C.), birdir. O'nun ortağı yoktur, ancak O (C. C.) vardır.
İslâm akâidinin esâs kâidelerini hâvi olan Şeriat ve ahkâm ilimlerinin mebnâsı bulunan ilme “ İlmü't - Tevhîd ve's - Sıfât ” denilmiştir .
İnsanlar bu ilim sayesinde Şekk ve şüphe felaketinden, evhâm -ı bâtıla zulmetlerinden ( batıl vehimlerin karanlıklarından ) halâs olurlar . Cenâb - ı Hakk'ın şerîk ( ortak ) ve nazîrden ( benzerinden ) münezzeh, bütün sifat - ı kemâliye ile muttasif olduğunu delîlleriyle bilerek onu tevhîd ve tenzîhe çalışırlar ve :
" Ki yekî hestü diğer nist Vahdehû lâşerîke illâhû."
diyerek lisân -ı ubûdiyetlerini tezyîne (süsleyerek), kalplerini tenvîre (aydınlatmaya) muvaffak olurlar.