Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OkuryazaR

Babadolu
Garip ve kadim bir toprak üzerinde yaşıyoruz. Ne çok insan gelip geçmiş. Millet’li tales gibi. Ama bazılarını görmezden geliyoruz. Sürüyoruz bir kısmını. William Saroyan ın ailesi gibi. Bitlis’ten Amerika’ya uzanıyor yolculuğu. Ve şöyle diyor.
Reklam
“Biz hep uzaktan severiz dokunmadan, hissetmeden; yağmuru bile pencerenin arkasından severiz.” Ö. A.
“Ağaça nefes olmaktan vazgeçip serdi yorgun bedenini ağacın gölgesine” Ö. Aydemir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Sonbahar içimde ziyan oluyor. Oysa renklerin kokusu, sarıp sarmalayan hüzün değil, değişimin kendisi; doğumun sancısı ne güzel. Umudu ekmeli düşen yaprağın altına...” Ö.Aydemir.
“Oyunları çocuklardan çaldığımızdan beri, boş oyun parkları.” Ö. Aydemir.
Reklam
“Ver gülümsememi bir de çukuru; yanağındaki, gamze sanılan yokluğumu…” Ö. Aydemir. youtu.be/xyHoohNyYkw?si=...
İnşa Etmek
Acının kendisinden inşa ettik hayatımızı. Yollarını döşemek için kullandığımız her an hayal kırıklıklarımızdan arda kalan moloz. Yürüdüğümüzde canlansın diye yerleştirdik tebessümleri yolun kenarına. Bakıp bizde gülümserken çıplak ayağımıza battı can kırıkları. Kanamaz sanıyorduk oysa yol alırken nasır tutan yerlerimiz. Kapı komşumuza ikram edemediğimiz mutluluktu bir fincan ödünç istediğimiz. Ya yüzümüz tutmadı almaya ya da paramız yetmedi işte. Acılara harcadığımız kazandığımızdan fazlayken hep açık verdi huzurumuz. Kapsını koymaya gerek yoktu ya alışkanlık işte biri çalar umudu yok edemediğimiz. Ezberledik manzarasını pencerenin. Dedim ya sustuk soğuk odalarda buğusunu sakladık yalnız nefeslerimizin. İlerde lazım olur diye.
Gülümse-me!
“Minicik de olsa bir insan şefkati görebilme umuduyla cana yakın bir bakış yakalamaya çalışıyorum ama zırh gibi, silah gibi kuşanılmış gülüşler ve kahkahalardan başka hiçbir şey göremiyorum.” Tünde Farrand.
miras
Avukat hepimizi karşısına aldı bir taraftan kağıtları kurcalıyor bir taraftan homurdanıyordu. “Az önce burdaydı nereye gitmiş olabilir kaybolmuş olamaz önemliydi çok önemliydi üstelik” diyordu. Derim ah çektikten sonra “Neyse önce şu resmi işleri halledelim bakarız ona”. Gözlüğünü düzeltti. Sonra kafasını kağıtlara görüp okumaya başladı. Mirastan
kamyon arkası
Günün kamyon arkası yazısı:”Herkes haklı peki ziyan olan ömürlerin suçlusu kim?” Saygılar…
Reklam
Yoksulluk üretimi
Din diğer iktidar oluşumlarıyla da ilişki halinde olan bir donanım olarak yalnızca dindarlar/cemaat mensupları ile “diğerleri” arasında bir ayrım teşkil etmez; cinsiyet hiyerarşilerini yürürlüğe sokar/destekler, etnisite ve ırk ayrımları üzerinde edimde bulunur. Yoksulluğu teskin eder, fakat yoksullar arasında teskin edilmez ayrımlar teşkil etmekten geri durmaz. Direnişin Mikropolitikası.
The Great Dictator
Ah, bu yaşamdır Duvarlardan aşağı damlayan Nefes alamayan bir rüyanın duvarlarından Bu acı gerçek içinde Göz göre göre şımartılmış büyük bir karmaşa Şimdi soğuk toplumumuzu tanımlamaya yardım ediyor Yükselişimizden Aşktan yukarı Nefretten yukarı Hızlıca aklımız haline gelen bu demir gökyüzü boyunca Korkudan yukarı ve özgürlükten içeri youtu.be/Y6BtO9wSJuY
Sahiplik
“Sahiplik, bir nesneyle kurulabilecek en samimi ilişkidir. Onlar koleksiyocunun içinde hayat bulmazlar; esas kolleksiyoncu onların içinde yaşar.” Walter Benjamin.
Kamyonarkası…
Bugün bir kamyon arkası mottosu çok manidar geldi bana: “Zaman iyileştirmez insan unutkandır.”
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.