Tolga Demirci
@TollgaDemirci
Mutluluğun resmini herkes farklı çizer
sağlık yönetimi
Kayseri
109 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.
Mutluluk ellerimizden keskin bir ip gibi kayıyordu, avuçlarımızı hemen sımsıkı kapamazsak onu tutamazdık.
"Son görüşmemizden bu yana çok düşündüm ve şu an sana aşık olduğuma kesinlikle eminim. Sen hayatımın kadınısın, asla bir başkası olmayacak. Yanımdayken bütün varlığımla seviyorum seni, yanımda olmadığın zaman da seviyorum."
Okur Takip Önerileri
Şu son yıllarda çektiğimi anlatmak için üzüntü kelimesi yetmez.
Sevdiğimiz biri öldükten sonra bir an gelir, görüp duyduğumuz her şeyin sadece bir kabus olmasını hayal etmez miyiz?
Geleceği kuran, geçmişe dönük özlemlerimiz değil de nedir?
Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?
Bir gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye,
Altınları, gümüşleriyle övünmeye.
Tam işleri dilediği düzene girer,
Ecel çıkıverir pusudan: benim ben, diye.
Yoksulluk muydu beni huzuruna getiren? Değildir yoksul azla yetinmeyi bilen.
Hiçbir şey beklemem senden saygıdan başka.
Dürüst ve özgür bir kişi saygı göstermeyi bilirsen.
Söylence ve gerçek çoğu zaman iç içe olmuş, bazen biri diğerini doğrulamış, bazen ise her ikisi de karanlıkta kalmıştır.
Hepimiz ölüm karşısında eşitiz.
İki alışveriş (dostluk ve aşk),rastlantılara ve başkalarına bağlıdır; biri aramakla bulunmaz kolay kolay, öteki yaşla solar gider. Onun için hayatını doldurup doyuramazdı onlar. Üçüncü alışveriş, kitaplarla kurduğumuz ilişkidir ki daha sağlam ve daha çok bizimdir.
Aslında, babalarımızın eğitimimiz için dertlenmesi ve masraf yapması sadece kafalarımızı bilgiyle doldurmayı hedefler, erdem ve muhakeme sahibi olmamızı değil. birine 'ne kadar bilgili' deyin, bir başkasına 'ne kadar namuslu bir adam!' insanlar dönüp ilkine bakacak, ona hürmet edecektir.
" Bir devleti hiçbir şey yenilik kadar rahatsız etmez: değişiklik hep kötülüğe ve zorbalığa yol açar. Bir tek parça bozulunca: her şeyin özündeki bozulma ve çürüme eğiliminin bizi ilkelerimizden uzaklaştırmasına da karşı koyabiliriz; ama koca toplumu yeniden kalıba dökmeye, bu kadar büyük bir yapının temellerini değiştirmeye kalkmak, düzeltecek yerde silip süpürmek, ufak tefek kusurları toptan bir kargaşalıkla düzeltmek, hastalıkları ölümle iyi etmek 'devleti değiştirmekten çok yıkmak isteyen' kimselerin işidir."
Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır.