Bir başkasının onu nasıl sevebildiğini,sevmeye nasıl hakkı olduğunu bazen anlamıyorum,çünkü onu yalnızca ben o kadar yürekten ve o kadar fazla seviyorum ki, ondan başka ne bir şey tanıyor,ne bir şey biliyorum;ondan başka da bir şeyim yok zaten !
Uyandığımda büyük bir neşeyle güzel güneşe bakarken "Onu göreceğim !" diye bağırıyorum sabahları,"Onu göreceğim!" Ve o an bütün gün yapmak istediğim başka bir şey gelmiyor aklıma.Her şey ,her şey bu ümitle iç içe geçiyor.
O benim için ilahi biri.Onun yanında tüm hırslarımdan arınıyorum. Onun yanındayken bana neler oluyor hiç bilmiyorum,sanki bütün sinirlerim ruhumu alt üst ediyor.Bir melodisi var ki ! Bu onun en çok sevdiği şarkı,daha ilk notasını çalar çalmaz,beni tüm acılardan,kargaşalardan ve huzursuzluklardan uzaklaştırıyor.
"Biz insanlar güzel günlerin azlığından,kötü günlerinse çokluğundan sık sık yakınırız." diyerek konuşmaya başladım, "bana kalırsa bu doğru bir bakış açısı değil. Tanrı'nın bize her gün sunduğu güzel şeylerin tadını çıkaracak kadar kalbimizin kapıları açık olursa başımıza gelen kötü şeylere katlanacak gücümüz olur.
İnsan aslında karmaşık bir varlık değil.Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor,geriye kalanı ise ,özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor.İşte insanın değişmez yazgısı!