70'li yıllara seyahat ettiren, okurken insanın yüzünde hoş bir gülümseme bırakan bir kitap... 80'li yıllarda çocuk olduğum için bir önceki kuşağa ait bazı şeyleri yeni öğrenmenin, bazılarını yaşamış olmanın sevinci ve heyecanıyla okudum. Ayfer Tunç'un kalemine ve yüreğine sağlık...
Ayfer Tunç'u Suzan Defter kitabıyla tanımış, eseri zihnimde ve yüreğimde derin bir yer bırakmıştı. Peş peşe okumaya başladığım diğer öykülerinde yazarın kalemine ve üslubuna hayranlığım arttı. Bunlar içinde Aziz Bey Hadisesi adlı kitabı sanırım ayrı bir yerde kalacak. 6 öyküden oluşan bu kitapta da birinci sırayı alan Aziz Bey'in aşk uğruna harcadığı hayatını her tanbur sesinde anımsayacağım ve aşkına karşılık bulamayan, Aziz'in gözlerinin içine bakan, sevilmekten başka hiçbir isteği olmayıp sessiz sedasız giden Vuslat'ı hiç unutmayacağım. Her hikayesinde aşkı, sevgiyi farklı yönleriyle ve karakterleriyle ele alan ve üzerinde uzun uzun düşündüren Ayfer Tunç'un kalemine, yüreğine sağlık... Eserlerini soluksuz okumaya devam edeceğim.