Eşyanın güzelinden anlayan o, niye beni seçmişti ki? Ben ki, hiçbir özgün üslubu olmayan, 20. yüzyıla ait kaba saba, kendi kendine düz duramayan, eğri bacaklı, bir bacağı diğerine göre kısa, sıradan bir eşyayım. O ise benim kısa bacağımın altına sıkıştırılan takoz olarak beni ayakta tuttu, onun sayesinde dik durabildim. O benim pasımı aldı,beni temizledi, beni parlattı.
Buna karşılık onu güldürdüm. Ağlattım da ama.
Sayfa 10