Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe Kaya Öztürk

Tuğçe Kaya Öztürk
@TugceKayaOzturk
Kendi halinde her zamanki gibi akıp giden hayatın bir anının böyle titizlikle hatırlanıp anılması, babamın ölümünü akıllarını nasıl başlarından aldığını ifade etmeye yarıyordu.
Sayfa 15
Reklam
“Tekrarlamaktan sözcükler anlamlarını yitiriyor, içerdikleri acı da dinmeye başlıyor.”
Saçlarımızdaki okşayışı atmak mümkün değil.
Sayfa 33

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuğunu seven her ebeveyn kaderin, üzerine titredikleri canı kendileri gibi önemsemeyip bir kaprisler yok edebileceği hissini yaşamış herkes, Bay ve Bayan Lincoln'ın korkusunu ve endişesini hayal edebilir.
Sayfa 22
Kimliğini buldum, fotoğrafın güzel çıkmış, kendi kimliğimle birlikte cüzdanıma koydum;iki fotoğraf üst üste gelecek şekilde yerleştirdim; hiç olmazsa orda birlikteyiz.
Sayfa 31
Reklam
Eşyanın güzelinden anlayan o, niye beni seçmişti ki? Ben ki, hiçbir özgün üslubu olmayan, 20. yüzyıla ait kaba saba, kendi kendine düz duramayan, eğri bacaklı, bir bacağı diğerine göre kısa, sıradan bir eşyayım. O ise benim kısa bacağımın altına sıkıştırılan takoz olarak beni ayakta tuttu, onun sayesinde dik durabildim. O benim pasımı aldı,beni temizledi, beni parlattı. Buna karşılık onu güldürdüm. Ağlattım da ama.
Sayfa 10
Kendine şunu sor: Kız kardeşini kurtarmak için bunca güçlükten geçmişsin; peki bir milyon tane kız kardeş için neler yapardın? Geçtiğin her kasabada bir Connie hayal et, her yaştan Connieler, beşiğinde bebekler, kızgın kocakarılar, atkuyruklu kızlar, henüz doğmamış çocuklar... Onlarca çocuk, yuva, eş, kariyer şansı, huzurlu bir bunaklık ve en önemlisi, itibar verebilirsin. Bu, uğruna çabalamaya değecek bir şey değil mi?
Sayfa 212
Onun sayesinde, dünyadaki hüznün toplamı, olması gerektiğinden daha az.
Sayfa 46
..Okumak da böyle bir şeydir. İnsan ancak okuma sürecine kendi de bir şey katarsa kitaplardan bir şeyler edinebilir. Yani bu sürece, ikili mücadelede yara almaya ve yaralanmaya, mücadele vermeye, ikna etmeye ve edilmeye, sonra da öğrendikleriyle zenginleşerek bunu hayatta ya da işte kullanmaya hazır bir ruhla girerse.
Sayfa 164
Hayatın gözle görülmez bir rejisi vardır: Bir şeyi halletmemiz, bitirmemiz gereken bir durum ortaya çıktığında şartlar da işbirliği yapar. Zaman, etraftaki eşya ve insanlar bilmeden suç ortağı olur.... Hayat bir şey yaratmak istediğinde sahneyi de mükemmel yönetiyor.
Sayfa 146
Reklam
Küçükken sınıfta saçmalıklar söylediğim için cezalandırılan ben, büyüyüp de bunları yazdığım için para kazanacaktım.
Sayfa 90
Bir saniye ara vermeksizin, hemen yapılacak bir sonraki işe geçiyorlardı hep. Olup bitenler üzerine düşünüp kafa yoracak zamanları olsaydı, diye düşündü, hayat nasıl olurdu acaba? Farklı bir hayatları mı olurdu, üç aşağı beş yukarı aynı mı; yoksa sadece yollarını kaybetmekle mi kalırlardı?
Sayfa 21 - Furlong
.. Çünkü titiz bir yaşlılığın, iskambil kağıtlarından çok daha doğru kararlara ulaştığını o da kendi deneyleriyle biliyordu.
Sayfa 281 - Pilar Ternera
....... "Ama yine de, niçin dövüştüğünü bilmemekten iyidir." Arkadaşının gözlerinin içine baktı ve gülümseyerek sözünü tamamladı: "Ya da senin yaptığın gibi, hiç kimse için anlam taşımayan bir şey adına savaşmaktan iyidir."
Sayfa 155
İşte bir talihsizlik yaşamanın bir sakıncası daha, ateş düştüğü yeri yakar, dinlemeye ve acıyı paylaşmaya hazır olanların sabrı, yaşananların bıraktığı etkiden daha kısa ömürlüdür daima, koşulsuzluk tekdüzelikle bezendiğinde asla çok uzun değildir.
Sayfa 56
Reklam
Aşk beni "göklere çıkarmaz", "aşağı" çekmez. Varoluşsal bir öneridir o. Salt sağ kalma itkimden ya da iyice anlaşılmış çıkarımdan farklı bir yöne kayan bir bakış açısıyla, bir dünya kurmanın önerisidir. ... Sevdiğim kadının omzuna yaslanıp, örneğin dağlık bir bölgede akşamın dinginliğini, sarılı yeşilli çayırı, ağaçların gölgesini, .. kayalıkların arkasında yiten güneşi görüyorsam ve onun yüzü aracılığıyla değil de şu haliyle, dünyanın içinde sevdiğim kadının da aynı dünyayı gördüğünü, bu özdeşliğin dünyanın parçası olduğunu ve aşkın tam o anda özdeş bir farkın çelişkisi olduğunu biliyorsam, işte o zaman aşk vardır ve daha da var olacağına ilişkin umut verir. .. Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır.
Sayfa 26
Albay her zamanki gibi, kayıp bir parayı aramak için kendi ayak izlerine basarak geri dönen bir adamınkine benzeyen adımlarla yürüyordu.
Sayfa 20
Yaşamın tamamı bir geceliğine burada düğümlenmiş, çekmecenin köşesinde düğüm düğüm olan bir kolye gibi.
Sayfa 246
İnsanların yeni ahlak anlayışlarına adapte olmak için zamana ihtiyaçları vardır.
Sayfa 237
.. çünkü bildiğimiz gibi formun aracılığıyla öze, paketin aracılığıyla içindekine, sesin aracılığıyla sözün anlamına varılır.
Sayfa 52
Annemle babamın sesini hayal ediyorum: Babamınki var olan tüm anların eşleştiği bir koro, anneminki bir melodi karanlıkta Diyorlar ki: Evlat. Seninle gurur duyuyoruz.
Reklam
Çoktan öğrenmiş olmamız gerektiği gibi insan ruhunun en doğru, en eksiksiz temsili bir labirenttir. Bu labirentin içindeki her şey olanaklıdır.
Sayfa 177
Hayat böyledir, oyuncular sahneye girip çıkar, er yada geç ama her zaman yaptıkları, yapmaları uygun olan şey ezberlerindeki repliklerini tumturaklı bir sesle söylemek ve sahnenin dibindeki kapıdan çıkmaktır.
Sayfa 117
Kadınlar yüzyıllardır, karşısındaki adamın yansımasını iki misli büyük gösteren, büyülü ve hoş bir ayna vazifesi görmüştür.
Sayfa 42
Bütün hikayeler hem derin bir denizdir hem de küçük bir gölet.
Sayfa 146
Macera dediğimiz şey, her zaman insanın cesaretle bir bilinmezin içine atılmasıdır.
Sayfa 63
Reklam
Geriye kalan azıcık yaşamımı, onunla ne yapacağımı bilene kadar saklayabilmeyi isterdim.
Sayfa 12 - Mathea