Ey Ayşecikler!.. Avrupa'nın zekâ merkezlerindeki müzelerde sizin saf fakat herkesin yapamayacağı eserleriniz için ayrı ayrı salonlar, sergiler açıldı. Muhafızlar tayin edildi. Hünerlerinizin inceliklerini, güzelliklerini anlamak için uzmanlar ortaya çıktı.Bu ne kudret, bu ne feyizdir?!..
Siz yalnız usulün ve alışılmışın dışında bir usta, bir ressam, bir mühendis, bir nakış ustası değilsiniz. Türklüğün ruhundaki sağlamlık ve vakarı gösterecek manaları misalsiz nakışlarınızla, sembolik ilhamlarınızla ortaya çıkaran birer de şairsiniz. Onun için Anadolu halılarının bütün tarihimizi gösteren yiğitlik ahengini, metanet meailini İran ve Hint halılarının şuh ve beyaz kanlı inceliklerinde göremem.
Ey Türk ili! Viranhanelerinin enkazıyla mamur yerler süslenir. Sen nasıl bir ocaksın ki, soğumuş küllerinde ateşler gizlidir. Baykuşlarından bülbül sedası gelir... Ey Türk kadını! Irkında herkesin yapamayacağı işi gören bir feyz vardır ki, hem ölüme asker yetiştirir, hem ebediyete hüner eriştirsin! Seni benden çok evvel takdir edenler, yine Vato gibi ressamların vatandaşları oldukları için beni affet!..