Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kebihan Türkdağlı

Kişiyi başarıya götüren, belli bir yetenekle yenilgiye rağmen sebat etme gücünün birleşimidir.
Sayfa 129
Reklam
Seligman iyimserliği, kişilerin başarı ve başarısızlıklarını kendilerine nasıl açıkladıkları bağlamında tarif etmektedir. İyimser kişiler başarısızlığı değiştirilebilir bir nedene bağlar ve böylece bir sonraki denemelerinde başarılı olacaklarına inanırlar; kötümserler ise başarısızlığın nedenini kendilerinde bulup değiştiremeyecekleri, sabit bir özelliğe atfederler.
Sayfa 128
İyimserlik, tıpkı umut gibi, zorluklara ve engellemelere rağmen genel olarak hayatta her şeyin iyi gideceğine dair güçlü bir beklentidir. Duygusal zekâ açısından iyimser bir tutum, zorluklar karşısında kişileri kayıtsızlığa, umutsuzluğa ya da depresyona karşı koruyan bir tavırdır; ve yine yakın akrabası umut gibi, iyimserlik de hayatta kazanç sağlar (tabii gerçekçi bir iyimserlik olursa; çok naif bir iyimserlik felâkete yol açabilir).
Sayfa 128

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ruh halindeki hafif değişiklikler bile düşünme sürecini sarsar. Plan yaparken veya karar alırken, iyi ruh halindeki kişiler daha geniş ve olumlu düşünmeye yönelten algısal bir eğilim gösterirler. Bunun bir nedeni de, belleğin ruh haline göre çalışmasıdır; yani, iyi ruh halindeyken, daha olumlu olayları hatırlarız; kendimizi iyi hissettiğimiz bir sırada, işin iyi ve kötü yanlarını düşünürken bellek bizim verileri tarttığımız terazinin olumlu kefesine ağırlığını koyar ve örneğin, biraz maceracı ya da riskli bir şeyler yapabilmemizi kolaylaştırır. Aynı nedenle, berbat bir ruh hali, belleği olumsuz yöne saptırarak bizi korkak, aşırı temkinli kararlar almaya yönlendirir
Sayfa 125
Wenzlaff'ın bana söylediğine göre, "Zihindeki düşünceler birbirlerine salt içerik bakımından değil, taşıdıkları ruh haliyle de bağlantılıdır. Kişiler kendilerini kötü hissettiklerinde, kötü bir ruh haliyle bağlantılı düşünceler dizisi daha kolay akıllarına gelir. Depresyona girmeye yatkın olanlar, bu düşünceler arasında çok kuvvetli bağlantı ağları yaratabilir ve böylece bir kez kötü bir ruh haline girildi mi, bunları bastırabilmek daha da zorlaşır. İronik bir biçimde, depresyondaki kişiler zihinlerinden bunaltıcı konuları atabilmek için yine böylesi konuları kullanırlar ve bu da sadece daha fazla olumsuz duygular yaratmaya yarar. "
Sayfa 110
Reklam
Mahrumiyet yararlıdır; depresyona gömülmek ise değildir.
Sayfa 106
Kasaya engel olunmadan tekrar tekrar oluşmasına izin verilirse, ikna gücü artar; onunla eşit derecede akla yakın bir dizi görüş karşısına konulabilirse, tasa içeren o düşüncenin safça doğru olarak algılanması engellenir.
Sayfa 105
Öfkeyle nasıl baş edilebilir sorusuna, Tibetli bir hoca olan Chogyam Tringpa bir zamanlar şu yanıtı vermişti: "Öfkeni içine atma. Ancak öfkeyle hareket de etme."
Sayfa 100
İnsanların kaçınmak istedikleri duygular arasında en uzlaşılmaz gözükeni, öfkedir; Tice, kişilerin en zor kontrol ettikleri duygunun öfke olduğunu bulgulamıştır. Gerçekten de öfke, olumsuz duyguların en baştan çıkarıcı olanıdır; kendini haklı çıkaran sürekli bir iç monolog, öfkeyi serbest bırakması için zihni en ikna edici fikirlerle doldurur. Üzüntünün aksine, öfke enerji verir, hatta coşturur.
Sayfa 93
Freud'un dediği gibi, duygusal hayatın büyük bir kısmı bilinçaltındadır; içimizde hissettiklerimiz çoğu kez bilinç düzeyine erişmez.
Sayfa 85
Reklam
Kişisel açıdan doğru kararlar verebilmenin anahtarı, özetle hislerine kulak vermektir.
Sayfa 86
Hisleri ifade edememek, onları kendine mal edememek demektir.
Sayfa 84
Leyla ile Mecnun - Bölüm 72
"Zaman hiçbir şeyi düzeltmez, sadece üzerini örter. Sakladığın acılar bir gün ortaya çıkar. Herkes zamanı geri alabilmeyi ister, kimi eski güzel günleri tekrar yaşayabilmek için, kimi yaptığı yanlışları düzeltebilmek için, kimi ise yaşadığını hissedebilmek için ister bunu. Gelecekten korkanlar ise zamanı durdurmak ister. Her şey o kadar iyidir ki, bunun bozulmaması için çaba gösterirler. Ama kimse şu anın değerini bilenler kadar mutlu değildir. Geçmişte gelecekte onlarladır."
İnsanlığımız en çok duygularımızdan belli olur...
Sayfa 71
İşte sorun da burada: Akademik zekâ yaşamın getirebileceği değişiklikler veya imkânlara hazırlıklı olmayı neredeyse hiç sağlayamıyor.
Sayfa 64
2.378 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.