Ölüm çok gerçek değil mi? Birisi var, sonra yok. Hiç olmamış gibi gidiyor. Bunun tarifi yok... O yüzden yaşın ilerledikçe sevdiğin şeyler başkalaşıyor, sevdiğin insanlar azalıyor. Hayatın, şüphesiz en güzel öğretisi yaş aldıkça arınıyorsun; herkesten her şeyden...
"Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişiler, her hatırladığında seni tekrar tekrar terkeder." diyor Tolstoy. İyi bir hafıza, en büyük cehennemdir. Bunu, unutmayı beceremeyenler iyi bilir.
"Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim.
Kederli olduğumda söylenemez zaten.
Buna sebep de yok çünkü.
Ne taze bir ölüye sahibim ne felaket geçirenlerim var.
Dedim ya oturuyorum öylece.
İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok."
Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca.
Dağı bile taşır insan aşık olup inanınca.
Arza hacet yok, halim sana ayandır.
Dile gerek yok, sessziliğim sana beyandır.
Söze lüzum yok, susuşum sana kelâmdır.
Kelâma ihtiyaç yok, aşk sana figandır.