Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İmdat

Çünkü her erkeğin,benim dediği ve özel olarak onun olan bir anası ,kız kardeşi, sevgilisi, bir kadını vardır.Kadının öyle değildir.Hiçbir kadının benim diyebileceği bir erkek yoktur, yalnız çocuğu vardır.Ve çocuğu hususiyle bir şahsiyete malik almadan onundur.
Reklam
Sizi bırakıp gidiyorum.Güzel , büyük gözlü , sırasıyla benden kaçan idealimi , bu kadar uzun senelerden beri hayatımla ruhumla arkasından koştuğum halde benden kaçan idealimi bırakıp gidiyorum, Handan Meğer hepsi bir komedi, hepsi kırık , bozuk, kokmuş bir hıyanet! Gidiyorum Handan, gidiyorum,seni bırakıp gidiyorum, Handan.
Nazım ' da hiç işitmediğim bir cinstendi: Herhalde Hüsnü Paşa sizin bu gözlerinizi sevmesini bilmemiştir.Ben onları pek , pek çok sevdim,anlıyormusunuz? Pek çok maksattan da çok Handan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nazım gittikten sonra üç günden ziyade uyku uyumadım . Gündüzleri, geceleri, bahçeyi, ders odamızı , kitaplarımı, hatta yıldızları bile yadırgadım.
Aklınca Handan ' ı alıp da bize içgüveysi mi olacak? O hiç de o fikirde görünmüyor.Hemde bilmez misin ki Handan ' ın cinsiyetini kimse pek çok düşünmez , erkek gibi kız.
Reklam
Fakat ruhumda hayatın iyiliğine ,safiyetine bir emniyet, bir iman uyanıyor.
Bir çıplak yer bulunca oturuyoruz.O solgun mavi gözlerindeki rüya, buruşuk çehresindeki şevkatli tatlı tatlı söylüyor.Ne söylüyor bilmiyorum.
Maramara'nın birer siyah gergedan gibi uyuyan adaları ,denizin kurşunimsi maviliğine batan bu canlı arz ve uzaklardan geçen güneşin pembe, eflatun,inci renkleriyle rüyalı türleriyle renklenen ufuklar!
Batan ,solan güneşin altınlarıyla kaplanmış durgun deniz ve sonra bütün dağların morluğu , tarlaların altını üzerinden uçan esmer ve pembe bir akşam havası ediyordu.
Bir iki lisan öğrenip biraz piyano çalıp çekildikten sonra onun öğrenme arzusu her gün daha şiddetle artıyordu.
Reklam
Düşündüm ki benim cahil annem ve komşunun adi kızları kocalarının ruhlarıyla daha meşguldürler.
Kalbimde hep bahar akşamlarının okşayıcı, dinlendirici sessiz ışıkları var! Ne kalbi parça parça eden ihtiras rüzgarları, ne de ruhu yakan ateşler !
Sonra Rumeli ' nin yeşil ve koyu dağları arkasından son kızıllığıyla giden güneşe bakarak bütün akşamın derin samimiyetini içmiş gibi taze sesinde bir aşk vakarıyla söyledi:
Beni nasıl sevdiğini ve nasıl seveceğini söyle , dedim.Biraz düşündü .Ne düşündüğünü sordum.Aşkın Amentüsü' nü düşünüyorum.
Azıcık kalbim atıyordu.Uzaktan gördüğüm sarışın, pembe genç kızla birdenbire bu kadar mahrem ve mukaddes bir ilişkide bulunmak,bu kadar garip, güzel, fakat ürkütücü bir histi.
714 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.