Zaman akıyor; bizler, kısa bir süre için bu çoğu zaman kanla sulanan toprakların misafiri olup sonra göçen, çoğu zaman iz bırakmadan o toprağın altına girecek olan biz basit insanlar, gelip gidiyoruz; zaman akıyor.
. Bir yanınızda da sabah akşam hep aydınlıktan, uygarlıktan, adaletten söz eden ama sizi, sorunlarınızı, sizi boğan o paslı zincirleri yok kabul eden, inkar eden, vatandaşlarına karşı duygusuz, her şeyi teknik, ekonomik gelişmeden ibaret gören pişkin, aşağılık politikacılar. Yani utanmadan aydınlığı isteyen karanlığın egosantrik, etnosantrik, zebanileri. Ve tüm bunların yönettiği sayılamayacak kadar çok ordu, asker, polis, silah, yasa, istihbarat örgütü, cinayet timi, üniversite, kurum, kuruluş, gazete, televizyon, radyo, cezaevi, işkencehane. Ve gücün, mutlak ve tek olma duygu ve inancının durmadan pompalandığı, aşılandığı zehirlenmiş bir zaman, bir mekan.
Her insanın hayatında bazı geceler, bazı günler, bazı demler, bazı akşamlar vardır ki ruhunu ele geçirir, ona yeni bir yol gösterir, hiç bir zaman unutulmaz, kendi gölgesi gibi ölümüne kadar takip eder onu...
Ölünceye kadar direngenliğini, kararlılığını ve yaşama olan bağlılık azmini hiç, ama hiç yitirmedi. Israrla, her görüştüğü dostuna, yakınına, arkadaşına "Direneceğiz, başka yolu yok!" diyordu.
#MehmedUzunyaşıyor
Ne ekmek, ne öğün, ne kahvaltı, ne kısmet
Hey Allah’ım! Nereden gelir bunca felaket
Zenginlik yolunu kestiler, yoksul düştük
Akıl gitti baştan, sersem ve cahil kaldık.
#Faikbucak