Aragorn bu savaştan sağ çıksa bile ayrılacaksınız, Sauron mağlup edilip Aragorn kral olsa dahi, tüm umutlarınız gerçekleşse dahi yine de faniliğin acısını tadacaktır. İster kılıçla ister zamanın yavaş ilerleyen tesiriyle Aragorn ölecek. O göçüp gittiğinde seni teselli eden bir şey olmayacak. Dünyanın nihayetinden önce tüm haşmetiyle ayakta duran o insan krallarının o muhteşem sureti sonunda ölecek. Lakin sen kızım aynı kışın çöken yıldızsız geceler gibi karanlık ve kuşku içinde kalacaksın, burda hüzün içerisinde solan ağaçlar altında yaşayacaksın, nihayet tüm dünya değişip hayatının uzun yılları tamamen harcanıncaya kadar Arwen burda senin için ölümden başka bir şey yok.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhumun bulunduğunu öğrettin.
Bilbo: İyi günler.
Gandalf: Ne demek istiyorsun? İyi bir gün mü diliyorsun yoksa ne istediğime aldırmaksızın, günümün iyi geçmesini mi diliyorsun? Veyahut, senin iyi bir gün geçirdiğini mi kelâm ediyorsun? Belki de iyi olabilecek bir gün olduğunu ima ediyorsundur.
Bilbo: Topunu birden, sanırım.
Bak normalde benim için geri kafalı derler
İnsanlar seni incitebilir seni gercekten incitebilecekler ise..
bunu yapabilecek kadar yakınında olanlardır İnsanlar içine girer ve seni parçalarlar. Sanki tekrar iyileşemeyecekmişsin gibi hissettiririler...
Yaşayanların bir çoğu ölümü hak ediyor. Ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor. Yaşamı onlara verebilir misin? O halde öyle hak, hukuk adına ölüm buyurmakta çok acele etme.
Pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar,
Elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar.
Bil ki Sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar,
Yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var.
Pişman olmadığım tek bir gün bile yok. Burada olduğum ya da olmam gerektiğimi düşündüğünüz için değil. O zamanları hatırladığımda küçük aptal bir çocuğun işlediği korkunç suçu hatırlıyorum. Onunla konuşmak istiyorum.Denemek ve onunla konuşmak. Ama bunu yapamam. O çocuk geçmişte kaldı. Bu yaşlı adam da onun artığı. Bununla yaşamak zorundayım. Düzelmek mi? Bu saçma bir söz. Gidip formlarınızı damgalayın evlat. Vaktimi harcamayın. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse umurumda bile değil." .(Red)