Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yunus ERDEM

Gözlerinde, gülüşünde, başının, ellerinin her hareketinde rahat, açık, temiz bir ruhun ifadesi parlıyordu. Kayıtsız ve sathi br göz Oblomov’a şöyle bir bakar ve “İyi yürekli, kuzu gibi bir adamcağız olsa gerek.” derdi. Ona daha yakından, daha anlayışlı bir gözle bakan biriyse yüzünü bir müddet süzer, sonra garip bir tereddüt içinde gülümser geçerdi.
Reklam
“Bak, oğlum,” dedi, “aşk altıncı yaş gününde verdikler kırmızı oyuncak otomobile benzer. Deli gibi atılırsın üstüne, bir türlü bırakamazsın, fakat eninde sonunda tekerlekleri fırlar bir yana, sen de bir köşeye atıp unutur gidersin. Sevdalanmak harika bir şeydir. Ama sevdalı olmak felakettir.”
Sayfa 140Kitabı okudu
Kısacası, birisini aldatacağıma, aldatılmayı yeğliyordum; kendim düzenbazın biri olmadıkça oyuna gelmek koymuyordu bana. Sahtekar bir sanatçı olmaktansa, sahtekarın birine kanmak daha iyiydi benim için. Ve bunun kendimi korumak için büründüğüm bir zırh olduğunu da biliyordum; o kadar hayranlık duyulacak bir tavır değildi gerçekte. Ben suçluluk hissine kapılmadıkça, kimse beni incitemezdi.
Sayfa 110Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaman (bilindiği üzere) bazen kuş gibi uçar gider, bazen sümüklüböcek gibi ilerler; ama insanın en çok hoşlandığı, onun çabuk mu, yavaş mı geçtiğini farketmemesidir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Döndü, hüzün dolu bir tebessümle bana baktı, sonra şu dörtlüğü okudu: İstekle midir içtiğimiz bâde azizim Dert ateşini zehr ile söndürmek içindir Mey neş’eye de zevke de mahsus değildir Erbab-ı gamı belki tez öldürmek içindir
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Harabat ehline hor bakma şakir, hazineye malik viraneler var.
Haklı olan hakkını sessiz sedasız da kabul ettirir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Kötü niyetler iyileri kadar uzun ömürlü olmaz
Reklam
İşte orda duruyorlar dedi kalbine. Gülüyorlar beni anlamıyorlar, ben bu kulaklara uygun bir ses değilim.
Bütün bu “varlığın!” İçinde yemek konusunda en büyük görev anneme düşüyordu. Hiçten her şeyi var etmek için savaş boyunca, oldukça yeni şeyler yapmayı denedi. Börekler yaptı, tatlılar yaptı, şekerler yaptı... Yani anlıyacağınız savaşta bizim “her şeyimiz” vardı. Sanırım dünya da bunun farkındaydı, çünkü bizim mutfağı görüp “Bunlara yardım gerekmiyor,” demiş olabilirler. O yüzden yıllarca bizi unutmuş olmalılar.
Kumarbazlar bilir zaten: Bir adam gözlerini elindeki oyun kağıtlarına dikip, sağa sola bakmaksızın aynı yerde pekala yirmi dört saat oturabilir.
Sayfa 135Kitabı okudu
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.