Tekin
@Yusuf227
"Halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti"
Sakarya Üniversitesi
...insan olma yolunda...
Hukuk-Felsefe-Yüksek Lisans
Van
10 Haziran
797 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Büyük özleyiş#
Düşünmenin nasılı Eski Yunan'daydı.
Davranmanın nasılı Eski Roma'da.
Yaygın kişisel, ya da kişisel yaygın şeylerdi bunlar oralarda
Bunlar şimdi büyük özleyişlerdir.
Çağımızın adı bulunamadıysa..
Çağımıza bir ad takmak üzerinde birleşilemediyse, bu, çağımızın kesinlikten zengin oluşundan gelmeyor, bizlerin kesinlikten yoksun oluşumuzdan geliyor.
Biz kesin olalım, çağımız kesin olacaktır.
Nasıl kesin olunur ? Şimdiki bizler gibi değil.
20. yüzyılda biz kesin değiliz.
19. yüzyıl maddeye iyice üstünlük sağlayan aklın başarısını gördü.
20. yüzyıl bu başarının sonuçlarının deneylerine sahne oldu.
Önümüzdeki yüzyıl, maddenin insan aklına karşı sağladığı başarının çağı olacak.
Okur Takip Önerileri
Bir saat hiçbir zaman doğru da olmaz, yanlış da.
Yakın ya da uzak olur.
Yanlış konu yoktur. Konuyu yanlış algılamak, yanlış anlamak, yanlış yorumlamak vardır.
Desem ki herkes yerini alsın. İki şey söylemiş olurum, yani :
Bazıları bulundukları yerden insin.
Bazıları da bulunacakları yere çıksın.
İk yanlış düzelmiş olur.
Doğru nedir ? Yanlış nedir ? Her ikisinin de üzerinde çok söz söylenebilir. Netekim söylendi, söyleniyor, söylenmekte ve ( galiba ) söylenecekte.
Bence önemlisi ve sonuçlusu Doğru'nun üzerinde eksik konuşmak yanlışa birinci adım'dır. Çünkü Doğru, ilkin eksiklik'ten azlanabilir : Biraz yanlışa dönüşür.
Yanlışın üzerinde de çok doğru konuşmak yanlışı çoklatabilir :
Yanlış birazcık da olsa doğruya dönüşür yönelir.
Doğrunun da yanlışın da üzerinde insanlar konuşacağına göre.. yani açılar çoğalacağına göre..
--Sustuğunuz sürece konuşun, konuştuğunuz sürece susun.
Değiştirin bakalım ne olacak.
--Belki bir şeyler olacak, belki birçok şeyler olacak.
Ama buna gücümüz var mı bakalım.
Çoğu felakettir
Bazı insanlar konuşmakla söyleyebileceklerini sanırlar
--konuşarak--
Bunların çoğunun nasıl konuştuklarını biliriz.
Bazı insanlar yazmakla.
--yazarak--
Çoğu felakettir, nasıl yazarlar görüyoruz.
Ya bazılarının da susmakla saklayabileceklerini sanmaları..
Görüyoruz.
Ben her zaman konuşmam
Ben senin susmalarını dinlerim.
Susmak zekânın işidir ilkin.
Ben seni aşağılamaya kalmadan sen kendini aşağıladın. Kendini haksız kıldın. Ben susabiliyorum sen konuşamıyorsun.
Bir şeyi söyleyebilmek için bin düşündüm.
Bir şey anlatabilmek için çok bin.
Bir şey anlatanın önündeki ilk anlayacağı konu, karşısındaki kişidir.
Az laf ille de bir şey değildir.
Ama çok laf da kesinlikle çok şey değildir.