Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hiç

Hiç
@Yzcn
8 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey.
Sayfa 12
Reklam
Halen kendine Müslümanım diyen bazı insanların kafası çağdaş putlarla donatılmıştır. Günümüzde, "ortalama" her Müslüman bu putlardan birini bir bahane olarak kullanıp İslam'ın hükmünden kaçabilmenin "yolunu" bulabilmektedir.
Müslümanın en etkin tebliğ aracı bizzat yaşayışıdır.
Sayfa 41

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... Ve oturdu mu bir masaya Hakkını verir çay içmenin Bu adam kitapların uçlarına Çizilip itilmiş resim Korkmadan yaşar tebessüm gösterir Ağır başıyla nöbet alır Dağdan kaçar şehri çevirir Ve bırakır gönlünü bir tazı sıçramasına
Sayfa 39
"Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya."
Reklam
Ancak "izm" siz düşünebildiği gün insan zekasının hürriyetinden ve genişliğinden bahsedilebilir. Kafamızın zinciri bu "izm"dir.
Sayfa 194
... Nihayet manevi sahada her şey bir tasavvur, bir tefekkür tarzı meselesinden ibarettir ve varlık, nasıl düşünürsek öyledir.
Sayfa 132
Hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ızdırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir şeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum.
Sayfa 48
"Öyle bir kitap arıyorum ki bütün hayatımda bıkmadan hep onu okuyayım."
Sayfa 23
Kolay elde edilmiş bir mutluluk mu yoksa insanı yücelten bir acı mı daha iyi?
Reklam
Kimseyle görüşmüyor, başkalarıyla konuşmaktan kaçıyor, gitgide daha çok kabuğuma çekiliyordum.
Keşke boş duruşum aylaklığım yüzünden olsaydı. Tanrım o zaman kendime ne büyük saygı duyardım!.. Hiç olmazsa tembelliğim güvenebileceğim belirli bir özelliğim var diye kendime en büyük saygıyı beslerdim.
Yaşadığımı anlamak için kendi kendime serüvenler uydurur, yaşama oyun oynardım.
Ne kadar düşük olursa olsun düzenli olan her enerji tüketimi, aralarında uzun molalar olan büyük çabalardan daha fazla enerji kullanır. Tembeller akabinde uzun hareketsizlik dönemleri olan, şiddetli anlık çabalar gerektiren savaşları seve seve kabul ederler.
Sayfa 29
Bütün insanlar gibi ıstıraba karşı zayıf olan bir insandım; merhamet, aciz ve korkudan mürekkep bir insan...
Sayfa 46
"Zaten Anselmus'un mutluluğu şiirde yaşamaktan başka ne olabilir ki?"
Sayfa 128
Reklam
"Sanki yüreğinin derinliklerinde daha önce hiç tanımadığı bir kıpırdanma oluyor ve içinde daha yüksek başka bir varoluşu müjdeleyen bir özlemin mutluluk dolu acısını yaratıyordu."
"Hayatın boyunca alışkanlık haline gelmiş günlük uğraşlarının sende katlanılmaz bir bıkkınlık yarattığı, senin için önemli ve değerli olan tüm duygu ve düşüncelerin sana anlamsız ve boş geldiği saatler, hatta günler ve haftalar geçirdiğin olmadı mı hiç?"
Sayfa 37
"Hiçbir mücadeleye takati kalmadığı için hiçbir korkusu da kalmamıştı."
Sayfa 223
"Delilik şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur; aptallık var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı. Aptallığın şerefli bir tarihi bile yok."
Sayfa 137
Ne eksik ne fazla...
"Bir gün her işe yatkınım, bir gün hiçbir şey gelmez elimden. Bugün sevindiğim şeye yarın üzülebilirim. İçimde durmadan değişen, ele avuca sığmayan bir sürü duygu. Kara kara düşünceler, derken bir öfke; ağlamaklı bir haldeyken birdenbire taşkın bir sevinç..."
Sayfa 102
"... Çok sevinmiş demesinler diye, buluşma yerine herkesten önce gitmemeye ayrıca önem veriyordum."
Reklam
Eğer yaratılıştan gelen bir şey ise kişiyi ondan dolayı kötülemek, yaratanı kötülemek demektir, zira bir sanatı kötüleyen, sanatçıyı kötülemiş olur. Adamın biri bir hakime şöyle haykırdı: 'Ey çirkin yüzlü!' Hakim cevap olarak şunları söyledi: 'Yüzümün yaratılışı elimde değildi ki, onu güzel yapayım!'
Sayfa 174
Eşyaya kendi dimağımızın miktarlarıyla kıymetler veriyor, bunlara körü körüne inanıyoruz. Halbuki tabiatın, asıl idare eden kuvvetin verdiği kıymet hükümleri bizimkilerden kim bilir ne kadar ayrıdır.
Sayfa 109
Çünkü insanın kıymet ve kuvveti, bilgisinin genişliğinde olmaktan çok, benliğine sahip ve iradesine hakim olabilmesinde; iyi huylarında ve ruhi terbiyesindedir.
Sayfa 15
Hep yalana inanmaya alışmış olanlar doğruya inanmakta güçlük çeker.
Sayfa 94
Zaten yolculuğa da bu yüzden çıkmıyor muydunuz? Kitaplarda okuduğunuz bütün o acayip şeyleri görebilmek için...
Sayfa 9