Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ZehirZemberek

“Başlangıçta bir patlama vardı. Ama bu yeryüzünde bildiğimiz, belirli bir merkezden başlayıp dışa doğru yayılarak çevredeki havanın gittikçe daha çoğunu kapsayan bir patlama gibi değildi; fakat her yerde aynı anda meydana gelen, başından beri tüm uzayı dolduran, her maddesel parçacığın diğer bütün parçacıklardan hızla uzaklaştığı bir patlamaydı.”* Görsel: why-sci.com/wp-content/uplo... Demek ki neymiş, Big Bang bomba gibi bir şeyin patlaması değilmiş. Neden? Bomba patladığında, çevresine parçalar fırlatır, yani bir çevresi -onun dışında kalan bir uzay- vardır. Fakat, Big Bang küçücük bir nokta -tekillik- iken, çevresinde hiçbir şey yoktu. Gerçekten hiçbir şey: çünkü uzay mevcut değildi. Bu yüzden Big Bang için evrenin genişlemesi demek daha doğrudur. Görsel: profmattstrassler.files.wordpress.com/2014/03/bigbang... (beyaz nokta tekillik, geri kalan siyah yerlerde hiçbir şey yok, evren sadece beyaz nokta. ikinci resimde bu noktanın yani evrenin genişlemesi: Big Bang) *İlk Üç Dakika - Steven Weinberg
Reklam
For me, the opposite of happiness isn't sadness but boredom. —Sushant Singh Rajput
“There's no excuse to be bored. Sad, yes. Angry, yes. Depressed, yes. Crazy, yes. But there's no excuse for boredom, ever.” ― Viggo Mortensen

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Boredom: the desire for desires.” ― Leo Tolstoy
Schadenfreude -başkasının acı çekmesinden zevk alma
Schadenfreude ‘Zarar’(schaden) ve ‘eğlence’(freude) kelimelerinden oluşmakla birlikte günümüz türkçesinde karşılığı yoktur. Fakat, eskimiş bir kelime olan şemâtet aynı anlama gelmektedir.* Ayrıca, google çeviride karşılaştığım ‘komşuya gülme’ tabiri de güldürmedi değil. Belirli bir tanım vermek gerekirse: başkasının zarar görmesinden
Reklam
TARİH-İ KADİM
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
Bütün yalnızlar gibi özgür, bütün özgürler gibi yalnız. Stefan Zweig
"Küfr-i hakikî olmadan iman-ı hakikî olmaz." Şeyh-i Ekber (Dücane Cundioğlu'nun bir konuşmasından)
Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor. Ali Şeriati
"Yaşam düşünenler için bir komedi, hissedenler içinse bir trajedidir." Horace Walpole
Reklam
Şiddetli hazlar şiddetle son bulurlar, Ölümleri olur zaferleri, Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. En tatlı bal bile tadıla tadıla Bıkkınlık verir, Aynı lezzet iştahı köreltir. Onun için ölçülü sev de, uzun sürsün sevgin Hedefe hızlı giden, Yavaş kadar geç varır. Shakespeare
"Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık." -Fyodor Dostoyevski
Platon'dan sonra gelen felsefe ona düşülmüş dipnotlardan ibarettir. Alfred Whitehead
“Sebepler öğrenmek için çıldırmanın eşiğinde yaşadım durdum. Çaldım Hakk’ın kapısını, bir de baktım ki… İçerden çalmaktaymışım.'' Mevlana
''Tek başına amaçsız dolaşabilirsin, ama iki kişi mutlaka bir yere gidiyordur.'' Vertigo
"Kulak verdiğimiz sesler içerisinde, artık susmuş olanların da yankısı yok mudur?" Walter Benjamin
Reklam
"Aforizma ya yarım gerçektir, ya da bir buçuk." Kraus
"Kendimi toprağa miras bırakıyorum. Sevdiğim çimlerden tekrar büyümek için" Walt Whitman
Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin Unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz Ölü balıklar geçiyor kırışık bir denizin sofrasında Ve ellerinde fenerleriyle benim arkadaşlarım Durmadan düşünüyorum Ne kadar çok öldük yaşamak için. Onat Kutlar
"Evren neden bütün can sıkıcılığıyla var olma zahmetine giriyor ki?" Stephen Hawking
Akrep gibisin kardeşim,  korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.  Serçe gibisin kardeşim,  serçenin telaşı içindesin.  Midye gibisin kardeşim,  midye gibi kapalı, rahat.  Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.  Bir değil,  beş değil,  yüz milyonlarlasın maalesef.  Koyun gibisin kardeşim,  gocuklu celep kaldırınca sopasını  sürüye katılıverirsin hemen  ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.  Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,  hani şu derya içre olup  deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.  Ve bu dünyada, bu zulüm  senin sayende.  Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer  ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak  kabahat senin,  — demeğe de dilim varmıyor ama —  kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!  NAZIM HİKMET RAN
"Mikroskop insana önemini gösterdi; teleskop da önemsizliğini..." Manly P. Hall