Dakikalar önce gözyaşları ile okudum son sayfalarını.
Ahh benim küçük burjuva duyarlılığım!
Günsel'i de, Kenan'ı da o kadar yakından tanıyorum ki. İçine düştükleri bunalımları, siyasal coşkuları ve aşkları...
Ne garip! Ülkemiz de, biz de aynı acı deneyimleri dönüp dönüp yaşıyoruz.
Vedat Türkali usta bir gerçekçi. Güven'i okuduğumda da benzer şeyi düşünmüştüm. Kahramanlar yaratmıyor. Kahramanları insanlaştırıyor. Anısına saygıyla...