Kitabın konusu gayet yaratıcıydı insanı kendine çeken kitabı okumaya başladığınızda sizi içine alan bir kitaptı. Karakterimiz İlay bir yaz tatilinde öncelerinde annesinin zoruyla sonrasında kendi isteğiyle babasına göre çatlak olan teyzesinin yaşadığı Kunduzlu köyüne gidecektir fakat bu köyün oldukça büyük bir sorunu vardır zamanında bu köye maden kazısı diye gelip o günden sonra başlayan sarı sis köy halkını oldukça rahatsız etmektedir eh tabii bir de kargalar var İlay babasının teyzesine çatlak demesinin sebebi teyzesinin kargalarla konuşmasıdır.Bakalım İlay, teyzesi ve arkadaşı Fuat bu maden kazısının altındaki gerçeğe ulaşabilecek mi.......
İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları,kendilerini kolladıkları için yaşadıklarını sanardım,oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş.Seven insan Tanrı nın, Tanrıda onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.
Kitabı okumada sadece herhangi bir rafta veya bir yerde gördüğünüzde sadece ama sadece kapağı için bile alınır, ki daha konusuna değinmedim.Konusuna gelecek olursak 12 13 yaşlarında bir çocuk olan Arlonun öncesinde küçük bir kasabada yaşayan garip dayısının yanına taşınıyor.Kasabada gittiği okulda yeni edindiği arkadaşları bir gün onu izcilike davet ediyorlar..Arkadaşları ona parmak ışığı el gürlemesi ve doğa üstü yaratıklarla ilgili pek çok şey öğretecektir.Her şeyin iyiye gittiğini düşünen Arlo henüz ona gizemli Gür Ormanlardan kendisine mesajlar iletildiğini fark etmemiştir.....Şahsen ben kitabı oldukça beğendim.Yakın bir zamanda İndigo yayınları 2. kitabı olan Ay Işığı Gölünü de çıkarmış bulunmakta en yakın zamanda onuda kütüphaneme ekleyip okumayı iple çekiyorum okuyacaklara İyi Okumalar diliyorumm