Belki de sevdiklerinizi düșünüyorsunuzdur. Daha derine inin, aslında onları sevmediğinizi göreceksiniz. Sevdiğiniz șey , sevmenin sizde yarattığı hoș duygular! Arzuyu seversiniz, arzulananı değil.
Hiçbir șeyin gizlenmediği bir sohbetin nasıl olacağını merak ediyorsunuz ya, bence cehennemden farksız olurdu. İnsanın kendisini bir başkasına açması ihanete davetiye çıkarmaktır, ihanet de insanı hasta eder, öyle değil mi ?
" Hayatımızda çok yakın olup da , hiçbir şeyin aramıza giremeyeceği bir zaman oldu. Bizi sadece küçük bir köprü birbirimizden ayırıyordu. Sen tam üzerine basmak üzereyken sana sordum;
- Köprüyü aşarak yanıma mı gelmek istiyorsun? Sense daha fazla gelmek istemedin. Sana tekrar aynı şeyi sorduğumda ise sessiz kaldın . O zamandan beri aramıza bizi birbirimizden uzaklaştıran, birbirimize yabancılaştıran dağlar, çağlayanlar ve daha neler girdi . Artık bir araya gelmek istesek de gelemeyiz. Șimdi o küçük köprüyü düşündügünde , söyleyecek söz bulamıyor, hayretler içinde kalıyor, hıçkırıklara boğuluyorsun ... "