Eğer bir gün aşık olursan...
Senin en sevdiğin çiçeği ve çayını nasıl içtiğini bilmek isteyen birine aşık ol.
Senin gülüşüne ve kahkahana hayran olan ve bunu duymak için elinden gelen her şeyi yapabilecek birine aşık ol.
Kafasını senin göğsüne sadece kalp atışlarını duymak için koyan birine aşık ol.
Seni asla acıtmayacak birine aşık ol.
Her sabah yanında uyanılacak kişi olduğunu düşünen birine aşık ol... 🍀🕊️
Sevgi, aşk; insanın kalbine mukabil bir kalbi bulmasıdır..
Bir hayata nefes olmaktır bir hayattan nefes almaktır..
Gökyüzüne bakıp kendini görmektir o mavilikte..
Nasip...
- Hayatta önüme çıkabilecek, duyabileceğim bütün sorulara bir cevap verebilirim. Ama "insan yarım kalmışlığı, eksikliği nasıl tamamlar?" sorusunun cevabını bulamıyorum.... Bu soruyu düşününce yutkunmam zorlaşıyor, gözlerim nemleniyor ve bomboş duvarı izlemek kalıyor geriye...
Yeni yaşıma gireli üç ay oldu. Çok çiğ bir çağa denk geldik. Ve dünya cehennem karanlığına gidiyor. Hâlâ ne olduğunu anlamış değilim. Hâlâ serçe parmağım kadar bir şeyleri çözebilmiş ve öğrenebilmiş değilim. Olan biten her şeye şaşırmayı ve acemiliği ustam olarak kabul etmeyi sürdürüyorum. Ne anladın şimdiye kadar diye sorsalar kocaman bir soru işaretinden başka verecek cevabım yok. Aslında razı olanlar ve razı olunanlar safından başka bir yerde de gözüm yok.
Belki de insana düşen bulmak, tam anlamıyla anlamak değil de aramaktır. Ömür denilen de bu arayışlardan ibaret değil mi zaten. Marifet neyi aradığını bilmek...
- İki ay sonra 30 yaşıma gireceğim. Tam 30 yıldır yeryüzünde yer kaplayan bir bedene sahibim. 30 yıla çok gözyaşı, çok sevinç, çok hayal kırıklığı, çok kahkaha sığdırdım. İnsanın bedenen yaşayabileceği çoğu tecrübeleri edindim. Ama ruhum hala dün bayram kutlamış gibi heyecan dolu, küçük bir çocuk... Ruhumda tamamlanmayı bekleyen bir eksiklik var. Biliyorum sonsuz olanın peşindeyim ve bu yüzden hiçbir şey tam anlamıyla mutlu edemiyor beni. Neyi aradığımı biliyorum ama nerede aramam gerektiğini bilmiyorum. Belki de bu yüzden etrafımda her yaşanana bir anlam yüklüyorum. Yıllarca kitaplığımda duran ama okumak için elimin gitmediği kitabı bugün okumak için elime aldıysam biliyorum bir nedeni var. Nasıl ki yeryüzünde tesadüfe yer yok her şey olması gerektiği gibi olması gerektiği vakte doğru sürüklüyor beni. Belki de budur beni mânâya, sonsuzluk arayışına iten....
Kalbim telaşın bitmesin, vakti geldiğinde aradığın da seni bulacak
Aklıma Ahmed Amiş Efendi'nin bir sözünü getirtti sözleriniz; "Helvacı helvasına şeker katacak zamanını bilir, ne sıkılıyorsun. Senin isteğinle olmaz onun isteğiyledir. Her şeyin zamanı vardır, kederlenme."
Bunu icsellestirmek bizim için zor ama bu dünyada her şeyin bir nedeni var.. Tesadüf diye bir şey yok hayatımızda ilmek ilmek örülen bir kader ağının neferleriyiz..
İnsan az anlayan bir varlık. Anlam tamamlandığında sabırsızlanmak manasız kalacak. Tevafuk olan tam anlamıyla fark edildiğinde ruh istikametinde berrak bir şekilde ilerleyecek.