Jack London'ın en realist romanıdır. Yazarın macerayı sevmesinde etkisiyle İngiltere gibi dönemin " Güneş batmayan ülkesi" nde ne kadar katı ve kötü bir sınıf ayrımının olduğunu ve Doğu Yakasında ki insanların o pis hayatını ortaya koyması ile başlayan eser . Dediğim gibi dönemin koşullarını ve insanların yaşayış biçimini o kadar güzel ve realist anlatıyor ki ( zaten Londonin başından geçiyor olaylar) . Toplumcu gerçekçi , işçi sınıfının dertlerini anlatan kitaplar seviyorsanız bu kitap tam sizlik . Açıkçası şahsım adına kitabı bitirmek zordu çünkü realizm içinde boğuldum konu biraz da bana hitap etmeyince okuması zor oldu. Son olarak benim ve yazarından değinmek istediği en önemli husus şudur medeniyetinin, zenginliğin, insanlığın öncülerinden kabul edilen bir yerde ne kadar kötü ve pis bir sınıf ayrımının olabileceği diye bir gerçek vardır.