Nasıl başlanır söze?
Ne aktarılır yaşam ile ilgili, ne paylaşılır insanlarla ...
Birşeyler paylaşılacak kadar güvenilir mi insanlara ?
Kara kara düşünüp kendi içinde yaşayıp eritmek en mantıklısı değil midir?
Yaşar Kemal'in dediği gibi ;
Demir olsam, çürürdüm.
Toprak oldum da dayandım.
Şems-i Tebrizi der ki;
Göz, hoşuna gideni; Akıl, kendisini anlayanı; ama ruh, kendine benzeyenden başkasını sevmez.
Elizabeth Gilbert şöyle ekler;
İnsanlar ruh eşinin mükemmel uyum olduğunu düşünür ve hemen hemen herkes onu bulmak ister.
Fakat;
Gerçek ruh eşi seni hayattan geri koyan şeyleri gösteren bir ayna,seni hayatını değiştirebileceğine dair farkındalığa kavuşturan kişidir.
Gerçek ruh eşi muhtemelen hayatın boyunca tanıyıp tanıyabileceğin en önemli kişidir.Tüm duvarlarını yıkar ve seni hayatın içinde uyanık tutar.
Ruh eşinin amacı; seni bir güzel sarsmak,egonu biraz yıkmak,sana engellerini ve bağımlılıklarını göstermektir. İçeri yepyeni bir ışık sızabilsin diye kalbini biraz olsun kırmaktır.
Sana hayatına dair kontrolünü öyle kaybettirir ki değişimin kaçınılmazdır.