N Ç
@_NEVERMORE_
137 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Küçük Prens'in öfkeden yüzünün rengi atmıştı.
"Çiçeklerin milyonlarca yıldır dikenleri var. Yine de milyonlarca yıldır koyunlar onları yer. Şimdi çiçeklerin bunca güçlüğe göğüs gerip hiçbir işe yaramayacak dikenleri neden büyüttüklerini anlamaya çalışmak önemli değil mi sence? Koyunlarla çiçekler arasındaki savaş önemli değil mi? Kızarık suratlı şişko bir bayın toplama işlemlerinden daha mı az önemli? Ya ben kendi gezegenimden başka hiçbir yerde yetişmeyen, eşine rastlanmadık bir çiçek tanıyorsam ve günün birinde ne yaptığını bilmeyen bir koyun onu bir lokmada yutuverirse, sence önemli değil mi bu?
Sayfa 34Kitabı okudu
"Bir gezegen görmüştüm, kırmızı suratlı biri yaşıyordu orada. Bir kerecik olsun çiçek koklamamış, hiç yıldız görmemiş, hiç kimseyi sevmemiş."
Sayfa 33Kitabı okudu
"Yeter," diye haykırdım. Görmüyor musun önemli işlerle uğraşıyorum.
"Önemli işler, ha?
"Tıpkı büyükler gibi konuşuyorsun!"
Sayfa 33Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Kısa bir sessizlik oldu. Sonra Küçük Prens bir çeşit hınçla patladı:
"İnanamıyorum sana! Çiçekler zavallı yaratıklardır. Kötülük nedir bilmezler. Ellerinden geldiğince kendilerine güvenmeye çalışırlar. Dikenlerine bakıp bakıp güçlü olduklarını sanırlar."
Sayfa 32Kitabı okudu
Demiştin ki:
"Günde tam kırk dört tane günbatımı gördüğüm olmuştur."
Sonra da eklemiştin:
"Biliyor musun, insan üzgün olunca günbatımının tadına daha iyi varıyor."
"Demek sen kırk dört günbatımı izlediğin gün pek üzgündün?"
Küçük Prens buna karşılık vermedi.
Sayfa 31Kitabı okudu
"Ah, Küçük Prens'im! Senin üzüntü dolu küçük hayatını yavaş yavaş anladım böylece. Uzun bir süre günbatımındaki tatlılık tek avuntun olmuştu."
Sayfa 30Kitabı okudu
Günün birinde, "Güzel bir resim çizsen bari," dedi. "Çiz de sizin oradaki çocukların kafalarında bunlar iyice yer etsin. Yolculuğa çıktıklarında çok işlerine yarar. Kimi zaman bugünün işini yarına bırakmak sakıncalı değildir."
Sayfa 27Kitabı okudu
Küçük Prens, "Bu bir düzen meselesidir," demişti sonradan. "Sabahları kendinize çekidüzen verdikten sonra gezegeninize de aynı şekilde bir çekidüzen vermeniz gerekir.
Sayfa 26Kitabı okudu
"İyilerin iyi tohumları, kötülerin kötü tohumları vardı. Ama tohumları kolayca göremezsiniz. İçlerinden biri uyanma hevesine kapılana kadar toprağın derinliklerinde öylece uyurlar. Günü gelince küçük tohum gerinir ve güneşe doğru ürkek, sevimli bir filiz sürer. Bir gül fidanının ya da bir turpun filizi söz konusuysa istediği gibi gelişip serpilmesine karışmasak da olur. Ama kötü bir bitkiyse görür görmez kökünden söküp atmalıyız."
Sayfa 26Kitabı okudu
"Baobablar o boya gelmeden önce küçük değil midirler?"
Sayfa 25Kitabı okudu
"Beni de kendi gibi sanıyordu belki, kim bilir? Ne yazık ki ben kapalı sandıkların içindeki koyunları görmeyi beceremem. Belki de büyüklere benziyorum biraz. Yaşlandık ne de olsa."
Sayfa 23Kitabı okudu
"Bazı daha önemli ayrıntılarda da yanıldığım olacak. Suç bende değil. Arkadaşım açıklamayı sevmezdi."
Sayfa 23Kitabı okudu
"Bir gün onu unutursam gözleri sayılardan başka şey görmeyen büyüklere dönerim."
Sayfa 23Kitabı okudu
"Onu anlatmaya çalışmam unutmak istemeyişimdendir."
Sayfa 23Kitabı okudu