İnsanları uyutmak için bugünlerde kullandıkları o sözler -anavatan, vazife, kahramanlık- sıcak, yaşayan insan kanı kokan sözcüklerden başka bir şey değil.
Nedenini bilmiyorum. Belki de bu günlerde delilik, akıldan daha güçlü olduğu içindir. Belki bir kahraman olmadığım ve kaçmaya cesaretim olmadığı içindir.
Yediğim dayaklardan kalan izleri, yaraları ve kabukları görmesini hiç istemezdim, ama gördü.
“Canın acıyacaksa suya girme” diye mırıldandı.
“Artık acımıyor…”
“Ağlamak kötü bir şey mi? “
“Ağlamak hiçbir zaman kötü değilidir, budala. Neden sordun? “
“Bilmiyorum. Bir türlü alışamadım. Sanki yüreğim boş bir kafes…”