Sessizlik, kitaplar, kitaplar ve daha fazla kitap. Okunacak bir sürü hayat ,hayali kurulacak bir sürü yeni yer, kilitlediğim kapıların ardındaki bana ait gerçek dünyamdayım yine . Burası kendimi ait hissettiğim tek yerdi.
Herkese merhaba.
Zamanın Yankısı/ Serdar ÇATAK
Eser, 12 yaşında. Kastamonu'dan İstanbul'a üniversite okumak için gelen komşusu Müzeyyen'e ilk görüşte aşık oluyor. Eser, her gün okul dönüşü Müzeyyen'i durakta bekliyor ve bunu fark eden Müzeyyen,Eser ile tanışıyor ve Eser'e göre aşk, Müzeyyen'e göre ise dost olarak aralarında çok sıkı bir bağ oluşuyor. Okul dönüşü 400 adımlık yolda beraber yürüyüp mahalleye geliyorlar. Bu eve dönüş yolculuğunda Müzeyyen, Eser'e kitaplar hediye ediyor. Eser de kitapları okuyup Müzeyyen'e anlatıyor. İkisi beraber kitaplar hakkında konuşup hayaller kuruyorlar. Müzeyyen, Eser'in evine gidip ona ders vermeye başlıyor. Eser'in hayatı bambaşka bir hâle dönüşüyor ve eğitim hayatında da çok başarılı bir öğrenci oluyor.
Her şey çok güzel ilerliyordu taa kii Müzeyyen'in mezun olup memleketine dönmesine kadar. Müzeyyen memleketine dönmesine rağmen Eserle bir süre mektuplaşıyorlar . Bu mektuplaşmalar Müzeyyen'in başka biri ile evlenmesiyle son buluyor. Eser, Müzeyyen'in kadın cinayetine kurban gittiğini öğreniyor... Ve kitap bundan sonra tamamen ters köşe yaparak ilerliyor.
Konuyu burda bırakmak istiyorum çünkü devam ederek kitabın büyüsünü bozmak istemiyorum. Eser'in sevgisine ve Müzeyyen ile kitaplar etrafında yeşeren o sıkı bağ'a, kitabın sonlarına doğru yaşanan ters köşelere bayıldımm.
Okuru içine çeken akıcı üslubu ile hem güldüren hem de düşündüren ve çokça hüzünlendiren ters köşe yapan, okuyunca yok artık diyebileceğiniz duygu yüklü çok güzel bir eserdi. Ben okurken çokk keyif aldımm
Çokça tavsiye ediyorum
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202426 okunma
- Kamburumun sebebi okul sıralarında masumca önüme eğilişim miydi? Yoksa hayata karşı gelemeyecek kadar güçsüz oluşum mu? Kimdim ben?
- Kimle savaştığını bilmeden neyin mücadelesini verdim bunca sene?
- Öldürmek için kefen biçmeye gerek yokmuş meğerse.
Nice mezarlıklar insanın kalbinde.
Merve Arslan/Titreyen Kalp
Kitap 42 bölümden oluşuyor. Yazarımız kitabın her sayfasında her satırında; deneyimlerini, acılarını, hayatı sorugulayışını, tecrübesizliğini, geçmişi, aile içinde yaşanılan tanıdık konuları, acı kayıpları, unutulan o eski güzel günlere olan özlemini ve belki de doyasıya yaşayamadığı çocukluğunu kitaba haykırmış âdeta.
Kitap 42 bölümden oluşuyor dedim ama sakın endişe etmeyin kalın bir eser değil:):) 80 sayfalık, ince ama okuru çocukluğuna götürebilecek kadar derin ve bir arkadaşla oturup sohbet edecek kadar samimi bir dille yazılmış.
Yormayan, bir oturuşta bitirebileceğiniz, sizi geçmişe götürebilecek çok hoş çok kıymetli bir kitap. Hemen hemen her sayfada altını çizdiğim çok güzel alıntıları da vardı Ayrıca kitabın imzalı olarak gelmesi ise benim için paha biçilmez çok teşekkür ediyorum kendisine Ben keyifle okudum çokça tavsiye ederim. Yazarımızın okuyucusu boll, yolu uzun ve açık olsun. Bir sonraki eserlerini merakla bekliyorum.