Yarın yaparım dediğin işi bugünden yap;çok önemsiz bir iş bile olsa,sen onu hemen yapmaya bak! Çünkü az sayıdaki o küçük işler birike birike, altından kalkılması imkansız bir hale gelir,sonunda bütün yaptıkların da heba olur gider...
Sayfa 31 - Sufi KitapKitabı okudu
İlgisizlere ve ehil olmayanlara ilim öğretirseniz, onlara zarar vermiş olursunuz.Bu tıpkı, sıtma hastası yada ateşi olan kişiye bal ve tatlı yedirmek veya safranın artması sebebiyle migreni tutmuşa misk ve amber koklatmak gibidir.
Sayfa 24 - Sufi KitapKitabı okudu
Kendini dünya ihtirası için harcayan kimse,
yakutu çakıl taşıyla değişen kimse gibidir...
Sayfa 15 - Sufi KitapKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bir âlim yüzlerce savaşçıdan üstündür.
Sayfa 109 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
İlim zenginliktir.Akıl ve kalbin yükselmesidir.
Sayfa 64 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
İzzetle ölmek onursuzca yaşamaktan daha sevimlidir...
Sûbhanallah...
Sayfa 49 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
Bir teslimiyet örneği...
Allah bana kâfidir.Onun yolunda zilletime sebeb olacak bir imtihanla sınansam bile...
Sayfa 45 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
"Alem yörüngesine hareket eden bir haldedir, ışık halkasıdır.Yıldızlar arasında ölçülü bir mesafe var ve ona göre etrafında dönerler.Bu hareket sonucu gece, gündüz, sıcaklık, soğukluk gibi olaylar gerçekleşir.Yengeç,aslan,kova,akrep,terazi,başak, balık gibi burçlar bu sistemin birer parçasıdır."
İbn-i Sinâ
Sayfa 42 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
Sare Mahmud'dan kendisine yaklaşmasını istedi ve şöyle dedi;
Allah seni hiçbir tabibe muhtaç etmesin,sen benim gönlümün tabibisin."
Sayfa 13Kitabı okudu
Eğer,"Güzel ses ancak Kur'an okumak şartıyla helâldir" denilmesi câiz olursa, o zaman bülbülün sesini dinlemenin haram olması gerekirdi. Çünkü o, Kur'an okumuyor; manası olmayan sesler çıkarıyor. Manası olmayan bir sesi dinlemek câiz olunca, kendisinden güzel hikmetler ve sahih manalar anlaşılan sesi (şiir ve kaside türü şeyleri) dinlemek niçin câiz olmasın?
Bir hadiste de geçtiği gibi;
Öyle şiirler vardır ki sırf hikmettir...
(Buhari,edep/90)
Sayfa 23 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Hazreti Davud aleyhisselâm'ın övüldüğü bir haberde denilmiştir ki:"O,kendi başına ağlarken ve Zebûr okurken öyle güzel sesliydi ki;cinler,insanlar, kuşlar ve vahşi hayvanlar onu dinlemek için toplanırdı.Bazı vakitlerde okumasını bitirdiği zaman meclisinden (dinledikleri şeyin etkisinden can vermiş) dört bin veya ona yakın cenaze çıkardı..."
Sayfa 22 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Mümşâd ed-Dîneveri'nin [rahmetullahi aleyh] şöyle dediği nakledilmiştir: "Resûlullah'ı rüyamda gördüm; kendisine,
'Yâ Resûlallah! Şu semâdan kabul etmediğiniz herhangi bir şey var mıdır?' diye sordum.
Peygamber efendimiz ﷺ;
'Onu kötü görmüyorum, fakat onlara söyle; semâ meclisini Kur'an okuyarak açsınlar,
Kur'an tilavetiyle kapasınlar' buyurdu."
Sayfa 17 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Eski alimler vakitlerini boşa harcamaktan sakınırlardı.Bakınız Fudayl İbn İyâd şöyle demiştir;"Cumadan Cuma'ya konuştuğu kelimeleri sayan insanlar biliyorum."
Geçmiş Alîmlerin birisinin yanına girmişler,kendisine "Belki de sizi meşgul ettik!"demişler.O da şöyle cevap vermiş. "Doğru söylüyorsunuz.Kitap okuyordum sizin gelmeniz sebebiyle okumayı bıraktım."
:)
Sayfa 54 - Takdim KitapKitabı okudu
İmâm Ebû'l Vefâ şöyle diyor;
"Ömrümden bir saati bile zayi etmem helâl olmaz.Dilim müzakere ve münazara,gözüm mûteala yapmadığı durumlarda yani uzanıp yatıp rahat ederken bile tefekkür ederim.Kalkarkrn yazacağım şeyleri düşünmüş olarak kalkarım.Şu seksen yaşımda,ilme karşı olan hırsımı yirmi yaşındaki hırsımdan daha çok buluyorum
Sayfa 47 - Takdim KitapKitabı okudu
Muhammed ibn Nasr el-Mervezî şöyle der:Yahya İbn Main'in şöyle dediğini duydum:"Kendi ellerimler bir milyon hadis yazdım."
Sayfa 34 - takdim KitapKitabı okudu
Ammâr ibn Recâ anlatıyor;
Ubeyd ibn Yaîş'i şöyle der ken işittim:
"Otuz yıl geceleri kendi ellerimle bir şey yemedim.
Ben hadis yazarken kız kardeşim ağzıma lokma koyuyordu."
Sûbhanallah!
Sayfa 31 - Takdim KitapKitabı okudu
Güneşi Yerinde Tut,Seninle Konuşayım...
Tabiin zahidlerinden Âmir îbn Abdikays'tan rivayet edilmiştir.Bir adam kendisine,"Benimle konuşur musun?"diye sorar.O da ona şöyle cevap verir:"Güneşi yerinde tut,seninle konuşayım."
Yani demek istiyor ki güneşi benim için biraz yerinde durdur, dönmesini engelle;ben de seninle konuşayım.Çünkü zaman hızlı bir şekilde geçip gidiyor...
Sayfa 25Kitabı okudu