Herkesin dönmek istediği ama penceresinin önünden bile geçemediği bir evi vardır. Herkesin zamanında çok yürüdüğü ama şimdi asla adım atmadığı bir yolu vardır. Herkesin çok sevdiği ama artık asla dinlemediği bir şarkısı vardır. İşte bu hayat böyledir.
Yeni yıl yaklaşırken, Bukowski özetlemiş aslında:
"Nice mutlu yıllara demeyeceğim, çünkü değişen bir şey yok. Günler aynı, insanlar aynı, yalanlar aynı, dekorlar ve sahneler aynı, kandırılanlar aynı.
Ve yine aynı olacak; sahte kahkahalar, sıra dışı böğürmeler. İyi kusmalar."
#CharlesBukowski
Olgunluk yaşın getirdiği yıllar değil, üzerimize aldığımız sorumlulukların bilinciyle kazanılır. Her bir sorumluluğun altından kalkmak, güçlü bir karakterin ve olgunluğun temelini oluşturur. Yaşam, karşılaştığımız zorluklarla başa çıkma yeteneğimizi ve başkalarına karşı sorumluluk duygumuzu sınamaktadır .Bu nedenle olgunluk, yaşla değil üstlenilen sorumluluklarla kazanılır.
Fikirler hayatın malı oldukları müddetçe yaşarlar. Ortaya atılan her fikir, toprağa serpilmiş tohum gibidir. Tohum toprakla temas kurup güneş enerjisinden itifade ettiği müddetçe yaşama gücüne sahip olabilir. Fikir de böyle... Hayatın içinden geldiği, hayatla irtibat kurabildiği ve hayatın malı olduğu nispette hayatta kalabilirler. Hayatın malı olmamış fikirler, toprağa kök salmamış tohumlar gibidir. Mutlaka bir gün kurumaya mahkûmdur.
#1000k