Destmêja te û janê ji hevdu naşikê
Hebhinarkê!...
Min ji te re got nexeyide ji wê çîrokê
Wê gewriya te dil bide kêrê
Li kerbelayê
Belê delalê
Hivron-hebhinarkê
Eskisi kadar dağınık değil aklım baba
Toparladım kıyıda köşede ne varsa..
Koydum renkli bavulların içine anılarımı,
Geçiyor günler artık baba
Canım pek yanmıyor çoğu şey için..
Bana sarılmanı özledim baba
Dünyanın hep kötü bir yer olmadığını hissederdim kollarının arasında..
Zor oluyor baba
Senin gölgende fırtınalarım dinerken şimdi tek başıma mücadele etmek..
Sesin hala kulaklarımda baba
Bir şarkı gibi dinliyorum seni yeniden..
Dönüp gelemeyeceğin yerlerdesin biliyorum baba
Bir avuç toprağı bastım göğüs kafesimin arasına..
Ve baba
Teşekkür ediyorum herşey adına..
Kitabı, kitapta geçen şu paragrafla özetleyebiliriz.
Barut tekrar gelecek. Bunu hiçbir şey engelleyemez. Aynı eski hikâye yeniden, yeniden yaşanacak. Sayısı artan insanlar savaşmaya başlayacaklar. Barut sayesinde insanlar milyonlarca insanı öldürecek ve çok ileride bir gün yeni bir uygarlık, sadece bu yoldan, ateş ve kan üzerinde evrilecek. Peki bunun faydası ne ? Eski uygarlıklar nasıl yıkıldıysa bu yeni uygarlık da geçip gidecek. O uygarlığı inşa etmek elli bin yıl alsa da geçip gidecek. Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbiriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı. Çağların bilgeliği, şu bebelerin ağzında nasıl da dile geliyor. Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği tüm diğer insanlarsa büyük ıstıraplar içinde sürekli çalışacak.
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,1bin okunma