*~●。。。Her gün kendi kendime tekrarlamam gerekiyor: Yerkürede yuvarlanıp giden milyarlarca kişiden biriyim. Onlardan biri o kadar. Bu sıradanlık her sonucu, her davranışı ya da her edimi haklı çıkarır...
*~●。。Oysa ben bir akşamüstü oturup Turuncu bir yangının eteklerine, Yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim.
Öyle bir tüketmek ki sonucu yepyeni bir "ben'e ulaştırırdı beni, kederli dalgınlığımdan her döndüğümde...
Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce yapay yakınlıklanına insanların.
Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım?
Susmak yalnızlığın anadilidir Ömür Hanım, şiiridir, beni konuşmaya zorlama ne olur. Sözün sularını tükettim ben, kaynağını kuruttum.
Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde,
Kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük...
Yalnızım Ömür Hanim, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik öyle üzgün, yalnızım...
Sularım toprağa sızıyor bak. Yüzümü geceler örtüyor.
Binlerce taş saklanıyor içimde.
Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?
*~●。。İfade edilen insancıl duygularla, içilen içki miktarı arasında her zaman doğrudan bir ilişki vardır ve bir çok önemli davranış fazla bir kadehten ya da lafı uzatma susuzluğundan etkilenmiştir.
Sayfa 247 - Ayrıntı Yayınları Çeviren Orhan TuncayKitabı okuyor
*~●。。Düşünce, zarafet içermeden yüce olabilir ama zarafetten ne kadar yoksunsa, başkalarını o kadar az etkiler. İncelikten yoksun bir güç öylesine bir kütledir.
Sayfa 231 - Ayrıntı Yayınları Çeviren Orhan TuncayKitabı okuyor
*~●。。Hata ve acı çekme kapasitemizde hepimiz eşitiz. Yalnızca hissetmeyenler acı çekmezler ve en yüksek, en saygın, en tedbirli insanlar önceden gördükleri acıları çekerler ve hor gördükleri başlarına gelir. 𝘽𝙪𝙣𝙖 𝙮𝙖𝙨̧𝙖𝙢 𝙙𝙚𝙣𝙞𝙧.
Sayfa 219 - Ayrıntı Yayınları Çeviren Orhan TuncayKitabı okuyor