Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uğur Sünmez

Uğur Sünmez
@_helbestvan_
Görünürdeki her kusursuzluğun ardında acılar vardı. Sıradan bir çiçeğin açması için bile çile çekmesi gerekiyordu...
Reklam
"İnsanlar şu sadakat denen şeyi nasıl da abartıyorlar!" diye söylendi. "Aşk dediğin bile işlevsel bir konudur. Kendi irademizle hiç ilgisi yoktur. Gençler sadık kalmak ister ama kalamaz. Yaşlılarsa sadakatten uzaklaşmak isterken uzaklaşamazlar Baska da söylenecek söz yok."
Evet, bir gün gelecek, yüzünde kırışıklardan geçilmeyecek, gözlerinin feri sönecek, yüzünün biçimindeki ahenk bozulacaktı. Dudaklarındaki kırmızılık solacak, saçlarındaki altın ışıltı havaya karışacaktı. Yaşam ruhunu zenginleştirecek ama bedenini çirkinliğe mahkûm edecekti. Tiksinti veren, korkutan, hantal bir nesneye dönüşecekti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Daima! Nasıl da kaba bir deyim. Her işittiğimde buz keserim. Kadınlar bunu olur olmaz yerde kullanmaya bayılırlar. Her aşkı sonsuza dek sürdürmeye çalışıp mahvederler. Sözcük olarak da anlamsızdır. Hevesle sonsuz aşk arasındaki tek fark, hevesin biraz daha uzun ömürlü olmasıdır."
Reklam
Gençliğiniz nasıl da kısacık olacak farkına varamayacağınız kadar kısacık. Sıradan kır çiçekleri bile solup gider ama sonra yeniden açarlar. Şuradaki sakız salkımı gelecek haziranda yeniden açacak, şimdiki gibi sapsarı olacak. Bir aya kalmadan şuradaki filbahri dalları mor yıldızlarla dolacak, Tanrı'nın her yıl verdiği yaprakları arasından mor yıldızlar göreceğiz. Bizim gençliğimizse, bir gittiğinde asla geri dönmez. Yirmi yaşındayken damarımızda coşkuyla atan nabız giderek yavaşlar. Bacaklarımızda mecal kalmaz, duygularımız çürümeye başlar. Tiksinti veren kuklalar olup çıkarız. Korkup uzak durduğumuz tutkuların, tatmaya çekindiğimiz enfes günahların anısı rahat, huzur bırakmaz bizde. Ah, gençlik! Gençlik! Dünyada gençlikle boy ölçüşebilecek hiçbir şey yoktur!
Ah, gençliğiniz henüz elinizdeyken tadını çıkarın! Günlerinizin altın değerini can sıkan kişilere kulak vererek, tıynetsiz adamları eğitmeye çalışarak heba etmeyin. Yaşayın! İçinizdeki harikulade yaşamı değerlendirin! Tek bir şey bile boşa gitmesin. Her saniye yeni heyecanlara dalın. Asla korkmayın.
Şeytandan kurtulmanın tek yolu, şeytana uymaktır. Aksine mücadele ederse, ruh kendi kendisine yasakladığı şeyin hasretiyle hastalanır, korkunç yasalarının ucube haline soktuğu ve yasa dışı ilan ettiği şeye arzusuyla sapkınlaşır.
Sadık âşıklar aşkın değersiz ayrıntılarından ötesini bilmezler, aşkın trajedilerini öğrenenler sadece vefasızlardır."
ilk sen sıkılacaksın. Bir gün gelecek, dostuna bakacaksın ve çizgilerinde kenarından köşesinden uyumsuzluklar yakalayacaksın ya da renginin tonunda bir şeyi beğenmeyeceksin ya da böyle bir şey işte. İçinden onu eleştirmeye başlayacaksın, sana karşı davranışlarının çok kötü olduğunu düşüneceksin. Kapına bir dahaki gelişinde ona karşı soğuk, hatta ilgisiz kalacaksın. Doğrusu pek yazık olacak, neden dersen, olup bitenler seni değiştirecek.
Reklam
ara sıra öyle düsüncesizce davranıyor ki sanırsın bana acı çektirmekten keyif alıyor. O anda öyle sanıyorum ki Harry, ruhumu yakasına çiçek niyetine takan birine vermişim, ruhumu kibrini okşayan bir süs olarak kullanıyor, bir yaz gününde takılıp sonra bir kenara firlatılacak bir süs.
İleride pişmanlık duyacağın pek çok şeyi ona söylemek bana büyük haz veriyor.
"Her gün. Her gün yüzünü görmesem mutsuz oluyorum! Artık o olmadan bana rahat yüzü yok.''
Kendi hatalarımızı başkalarında görmeye katlanamıyoruz.
Aslında insanlar arasında ayrım yaparım. Dostlarımı güzeller arasından seçerim, ahbaplarımı karakterleri sağlam olanlar arasından, düşmanlarımıysa üstün zekâlılar arasından. İnsan düşmanını seçerken azami dikkati göstermelidir. Bak bana, bir tek kafasız düşmanım yoktur. Hepsi zihinsel açıdan diğer insanlardan üstündür, işte bu yüzden benim değerimi de takdir ederler. Beni kibirli mi buluyorsun? hem de çok kibirliyim."
607 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.